3. Hukuk Dairesi 2018/7360 E. , 2018/12484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl ve birleşen davalarda; davalı kiracı aylık 4800 TL ödemesi gerekirken kira bedellerini ödemediğini, ödenmeyen kira bedelinin tahsili için başlatılan icra takiplerine haksız itiraz ettiğini belirterek davalının icra takiplerine yönelik itirazının iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemiz 02.11.2017 gün ve 2017/4476 E. 15138 K. Sayılı ilamı ile; " ...Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.11.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira ......si varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. ......nin özel şartlar bölümü 64. Maddesinde, kira bedelinin yıllık ...... oranında artış yapılacağı kararlaştırılmıştır. Davacı başlattığı 5 ayrı icra takibi ile aylık 4.800 TL den 2012 yılı Eylül ayı ile 2014 yılı Kasım ayları kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda kira bedeli aylık 4.650 TL den alacak hesaplanarak karar verilmiş ise de kira ......sinde kararlaştırılan artış şartı geçerli olup tarafları bağlar. Davalı borçlu kira ......sinin 6. maddesi gereğince artıştan sorumludurlar. Bu durumda mahkemece ......nin 6. maddesindeki artış şartının geçerli olduğu dikkate alınarak alacak miktarı hesaplanarak tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Taraflar arasında yazılı ...... mevcut olup, takip konusu edilen kira bedelleri konusunda uyuşmazlık olmadığına göre borçlu yönünden kira alacağına yönelik borcun hesabedilebilirliği açık olup, kira alacağının likit olmadığından sözedilemez. Mahkemece kira alacağına yönelik itirazın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı isteğinin de kabul edilen kira alacağı üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden ve alacağın likit olmadığından söz edilerek bu konudaki istemin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bozulması gerekmiştir. "gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne, tahliye talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde "Hukuki dinlenilme hakkı" düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve ......... ......sinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. ...... tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun amir hükmü gereğidir.
Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (...23.11.2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar)
Dosya kapsamından; davalının vekili ile davada temsil olduğu, bozma ilamının davalı vekiline 08.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bozma tarihinden sonra davalı vekilinin 11.12.2017 tarihinde vekillikten istifa ettiği, davalı asile istifa talebi ve duruşma gününün tebliğe çıkarıldığı ancak tebligatın iade edilmiş olduğu, davalıya başkaca tebliğ yapılmadığı, davalının, yerleşim yeri adresinin araştırılması ve tespit edilen adresine tebligat yapılarak duruşmaya çağrılması gerekirken, davalıya tebligat yapılmadan yargılamaya devam edilerek davalının yokluğundan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma sebep ve şekline göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklandığı üzere davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.