(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/5559 E. , 2020/2698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ilçesi, ... köyü 257 ada 45 parsel 9391,42 m2 yüzölçümü (eski 2045 parsel 8770,00 m2) ile tarla vasfı ile davalıların ortak murisi adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı vekili 14.06.2016 tarihli dava dilekçesinde 3402 sayılı Kanunun Ek-5 maddesi kapsamında yapılan orman kadastrosu çalışmasında 390 ada 1 orman parsel sınırının iptali ile orman sınırı dışında kalan dava konusu taşınmazın orman parseli içine alınarak orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Kastamonu Kadastro Mahkemesi dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olduğunu askı ilan süresi geçtikten sonra açılan davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar vermiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi de dava değerinin 1000 TL gösterildiğini taşınmazın değerinin HMK"nın 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının 1500 TL"den az olamayacağından istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmiş hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun Ek-5 maddesine göre yapılarak 26.05.2016- 24.06.2016 tarihleri arasında ilan edilmiştir, tesis kadastrosu 1966 yılında, 22/a çalışması ise 2014 yılında ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı ... yönetimi, yörede 3402 sayılı Kanunun Ek-5. maddesi uyarınca orman kadastrosu yapıldığını, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasıfnda Hazine adına tescilini istemiş, ilk derece mahkemesince askı ilan süresinde kadastro tespitine itiraz edilmediği kabulüyle eldeki davaya bakma görevinin genel mahkemelerde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup davacı ... Yönetiminin hükmü istinaf etmesi üzerine bölge adliye mahkemesince dava değeri itibariyle hükmün kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve karar tarihinde mevzuatımızda bu konuda açıklık bulunmadığı gibi hüküm tarihinden sonra 28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 6 maddesi ile “Kadastro mahkemesinin veya otuzgünlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna
başvurulabilir"" ve 63. maddeye göre ""Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer"" düzenlemelerinin getirildiği, nitekim aksine bir düzenlemede olmadığından yargılama usulüne ilişkin kanuni düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına göre; yeni düzenleme ile verilen hükmün dava değerine bakılmaksızın istinaf ve temyiz incelemesine tabi olacağından hükmün istinaf incelemesinin yapılması için bölge adliye mahkemesinin istinaf talebinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz talebinin kabulü ile bölge adliye mahkemesi hükmünün HMK"nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK"nın 373. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine ve temyiz harcının istek halinde iadesine 07/09/2020 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.