Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/205
Karar No: 2018/12595
Karar Tarihi: 10.12.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/205 Esas 2018/12595 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/205 E.  ,  2018/12595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, itirazın kısmen iptaline ilişkin verilen hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; taraflar arasında 20.05.2009 tarihinde yapılan sözleşme ile davacıya ait taşınmazların kullanım hakkının 31.08.2012 tarihine kadar bedelsiz olarak davalıya verildiğini, sözleşme sonunda davalının taşınmazı tahliye etmediğini ve sözleşmenin 7. maddesi gereğince kira da ödemediğini bu sebeple (l) aylık kira bedeli için icra takibi yapıldığını ve itiraz üzerine durduğunu, bu sebeple itirazın iptali ile takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı; ortada bir kira sözleşmesi olmadığını ve davacının kooperatif olması sebebi ile mahkemenin görevsiz olduğunu, davacı her ne kadar protokole dayansa da protokolün üniversite tarafından kabul edilmemesi sebebi ile zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacı tarafından ... 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/1057 E. sayılı dosyasında açılan itirazın kaldırılması davasının temyiz aşamasında olduğunu bu sebeple derdestlik itirazlarının olduğunu, intifa hakkının taşınmazlarda tapu kütüğüne şerh ile tesis edilebileceğini ve davalı lehine tapuda bir şerh bulunmadığını, intifa hakkı tanıyan sözleşmelerde intifa hakkı dışında bir hususun düzenlenemeyeceğini, protokolün ve protokol ile düzenlenen kira bedeline ilişkin alacağın geçersiz olduğunu ayrıca her ne kadar sözleşmede kira ödenmesi için ihtara gerek olmadığı belirtilmiş ise de kurumun yöneticilerinin sürekli değişmesi sebebi ile ihtar yapılmasının gerekli olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının ... 18. İcra Müdürlüğünün 2013/ 12944 E. sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 32.769,45-TL üzerinden devamına, asıl alacak 32.769,45-TL için takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %9 gecikme faizi uygulanmak sureti ile davalıdan tahsiline, kabul edilen miktarın %20"ı olan 6.557,90-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 6. HD. 2015/3707 E. 2016/462 K. sayılı ilamı ile mahkeme kararını "Dava konusu taşınmazın 26.09.2007 tarihinde davacı adına tescil edildiği, satış bedelinin 6.300.000 TL olduğu dosyaya ibraz edilen tapu kaydından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın satış bedeline 2012 yılı Eylül ayı ÜFE oranında artış uygulanmak suretiyle, taşınmazın güncellenmiş değerinin 6.553.890 TL, aylık kira bedelinin ise 32.769,45 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda takibin 32.769,45 TL üzerinden devamına karar verilmiş ise de protokolde öngörülen artış oranı 2008 yılından itibaren her yıl için uygulanarak bulunacak değer üzerinden aylık kira bedelinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece; bozmaya uyulmuş, yeniden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 2008 yılından 2012 yılına kadar yıl bazlı artış yapılarak bulunan taşınmaz değeri üzerinden kira bedeli hesaplanarak davanın kabulüne ve talep doğrultusunda 41.586TL üzerinden itirazın iptal edilerek takibin devamına, davacı lehine alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, bozmaya kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki iki bendin dışında kalan sair itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.Somut olayda her ne kadar mahkemece, kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş ise de, alacağın varlığı ve miktarının yapılan yargılama sonucu belirlenmiş olduğu gözetilmeden mahkemece icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasından "Alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" bendi çıkartılarak yerine “dava yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılması,
    3- Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res"en dikkate alınır ve yargı harcından muafiyet 492 sayılı Harçlar Kanunu ile kurum veya kuruluşlarla ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu 56. madde (b) bendi hükmüne göre, üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitüleri genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan mali muafiyetler, istisnalar ve diğer mali kolaylıklardan aynen yararlanırlar. Ayrıca, 492 sayılı Harçlar Kanunu 13. maddesinde harçtan muafiyet kapsamında olan işlemler sayılırken (j) bendinde Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun (1) ve (3) sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğu sayılmış olup, belirtilen Harçlar Kanunu (1) sayılı tarifede yargı harçları düzenlenmiştir.
    Yukarıda açıklandığı üzere davalı üniversite açık yasa hükmü gereği yargı harçlarından muaf olup, yerel mahkemece açıklanan bu düzenlemeye aykırı olarak, karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, "Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.840,74-TL harçtan peşin alınan 710,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.130,54-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına," cümlesi çıkartılarak "davalı harçtan muaf olduğundan harca hükmedilmesine yer olmadığına" yazılması, hükmün bu şekilde düzelterek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle, hükümdeki birinci bentten "Alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" cümlesi çıkartılarak yerine “dava yargılamayı gerektirdiğinden icra inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, ikinci bentte "Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.840,74-TL harçtan peşin alınan 710,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.130,54-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına," cümlesi çıkartılarak "davalı harçtan muaf olduğundan harca hükmedilmesine yer olmadığına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"NUN 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi