3. Hukuk Dairesi 2018/6495 E. , 2018/12617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen ...... davalarının yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın davalılardan ......... ve ... yönünden kısmen kabulüne, davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf (.........ne izafeten .........Başkanlığı) vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı .........nin maliki bulunduğu ...... ...... 24/12/2003 tarihinde çıkan yangında iki adet işyerinin tamamen yandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi ......ın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı; davalı .........nin maliki bulunduğu ...... ...... 24/12/2003 tarihinde çıkan yangında iki adet işyerinin tamamen yandığını, olay nedeniyle ...... 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada alınan bilirkişi raporu ile davalılar ......... ve ...... ......... Belediyesi Başkanlığının da kusurlu olduğunun belirlendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 97.000 TL maddi ......ın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davaların reddini istemişlerdir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 1.000TL maddi ......ın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi ...... isteminin reddine, birleşen davanın kabulü ile 97.000 TL ......ın 24/12/2004 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardanmüteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair verilen hüküm, davalıların temyizi üzerine Dairemizin 02/12/2015 tarihli ve 2015/11669 Esas 2015/19298 Karar sayılı ilamıyla; davalı ..."ın sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının da aralarında bulunduğu çarşı esnafının kusur oranının belirlenmesi ve zarar bedelinin tamamından belirlenen bu miktar indirilmesi, davalı belediye yönünden ise yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 900 TL maddi ......ın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talep ile manevi ...... talebinin reddine, birleşen davada davalı ... aleyhine açılan davanın yargı yolu nedeniyle usülden reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 87.300 TL maddi ......ın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına ve temyizin kapsamına göre; davalı ..."ın tüm, davalı belediyenin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı ile davalı belediyenin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtay"ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Buna göre, bir hususun bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi iki şekilde olabilir:
a) O husus açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş, fakat Yargıtay"ca reddedilmiştir.
b) Veya o hususta bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen, dosyanın Yargıtay dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün olduğu halde o cihet Yargıtay"ca bozma nedeni yapılmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında yapılan incelemede; mahkemece verilen ilk kararın davalılardan ... tarafından birleşen davada hüküm altına alınan ......a ticari faiz yürütülmesi nedeniyle de temyiz edildiği, ancak bu hususa yönelik temyiz isteminin reddedilerek bozma kararı kapsamı dışında bırakıldığı, dolayısıyla talep edilen ......ın ticari faizi ile tahsili yönünden davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece, birleşen davada hüküm altına alınan alacağın ticari faizi ile tahsiline hükmedilmesi gerekirken, yasal faizi ile tahsiline hükmedilmiş olması, usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğindedir.
Bundan ayrı, asıl davada faiz talep edilmemiş olmasına rağmen, mahkemece alacağın yasal faizi ile tahsiline hükmedilmesi, HMK"nun 26 ıncı maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırıdır.
Mahkemece, gerek usuli kazanılmış hakkın, gerekse taleple bağlılık ilkesinin ihlal edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın tüm, davalı belediyenin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının birleşen davaya ilişkin altıncı bendinde yer alan "...yasal faizi..." ifadesinin çıkartılarak yerine "ticari faizi" ifadesinin yazılmasına, ayrıca hüküm fıkrasının asıl davaya ilişkin birinci bendinde yer alan "...olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte..." ifadesinin çıkartılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ile davalı belediyeye iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.