Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, daval başlıklı 23 maddeda bütün yapıların, ortak yer ve tesislerin, konut satışlarının ve konut sahiplerinin yerleşimlerinin tamamlanması, site çevresinin teşekkülü ve devamı süresince iş bu Yönetim Planında ve Kat Malikleri Kanununda, kat malikleri için Blok Temsilcileri için, Toplu Yapı Kat Malikleri Kurulu için ve Yönetim Kurulu için öngürülmüş bulunan tüm hak, görev ve yetkiler, ve tayin edeceği, görevlendireceği özel ve tüzel kişilere verilmiştir. Yönetim hizmetleri, tayin edilecek bu kurul vasıtası ile yerine getirilecektir. Ancak geçici yönetim, bu Yönetim Planının tapuya verilmesini izleyen tarihten itibaren devam edecektir." gereğince 01/07/2009 tarihinden 20/07/2014 tarihine kadar 5 yıl site yönetimini yürüttüğünü, davalı şirket site yönetiminin 24. madde hükmü gereğince dilediği koşul ve sürelerde en geniş şekli ile yetkisini kullandığını, yöneticinin kat maliklerinin vekili sıfatıyla ve ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinde belirtilen görevleri yerine getirirken özenli davranmak zorunda olduğunu, Bizim Evler Konut Sitesine ait bütün defter, fatura, harcama makbuzları, sözleşmeler vs. gibi belgeler geçici yönetimin olduğu dönemde elde edilen gelirler ve giderler karşılaştırılıp, yapılan işler ile ödemelerin usulüne uygun olup olmadığının tespiti yapılmasını talep etmek mecburiyetinde kalındığını, bu nedenlerle; döneminde davalıların kusurları sebebiyle oluşan zararın tespitine, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece tespit davası açılması için yasal koşulların oluşmadığı, hukuki yarar şartının gerçekleşmediği, hali hazırda herhangi bir zararın oluşup oluşmadığının dahi belli olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
SONUÇ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, eda davası açılacak hallerde tespit davası açılamayacağı gözönünde bulundurularak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna uygun olduğundan, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.