3. Hukuk Dairesi 2018/3826 E. , 2018/12683 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü aralarındaki tazminat davasına dair ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26/10/2016 tarihli ve 2015/371 E. - 2016/349 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 22/02/2018 tarihli ve 2017/12438 E. - 2018/1519 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili idarenin sorumluluk sahası içerisinde bulunan devlet ormanında 11.10.2010 tarihinde meydana gelen yangında 0,5 hektar civarında orman arazisinin yandığını, 43 adet kızılçam ağacının yanarak hayatiyetini yitirdiğini, yangının müvekkili kurum görevlilerince söndürüldüğünü; yapılan tahkikatlarda yangının, yangın mahallinden geçen enerji nakil hatlarının çok gevşek ve sarkık vaziyette olmasından dolayı tellerin birbirlerine sürtünerek ormana kıvılcım atmasından kaynaklandığını, davalı kurumun yangının çıkmasında kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan 22.478,67 TL zararın yangın tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda müvekkili kurumun kusur ve ihmali olmadığını, olay ve zararla müvekkili kurumun faaliyetleri arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, söz konusu yangına mücbir sebep olan aşırı fırtınanın sebebiyet verdiğini, talep edilen tazminat tutarının da fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; orman yangınına standart dışı ve kapasitesinin üstünde hat taşıyan ağaç direğin izolatörünün yerinden çıkmasının sebep olduğu, davalı şirketin enerji nakil hattını standartlara uygun şekilde döşemeyip hat güzergahındaki oluşabilecek tehlikeleri önlemeye yönelik tedbirleri almaması nedeniyle yangından sorumlu ve davacı kurum zararını tazmin etmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne ve 22.478,67 TL"nin 11.10.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin, 2014/15463 Esas, 2015/8984 Karar sayılı ve 20/05/2015 tarihli ilamıyla; “...Davacı Orman idaresinin dava konusu yangını söndürmede kusuru olupta yangının büyümesine neden olmuş ise; bu durumda müterafik kusuru gereği tazminattan indirim yapılması gerekir.Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; dava konusu yangın ve yangını söndürmede davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, yangının büyümesine ve zararın artmasına neden olup olmadığı araştırılıp, tazminat miktarından indirim yapılıp yapılmayacağı araştırılarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden de rapor alınarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların % 50 oranında kusurlu oldukları, yangının söndürülmesinde kullanılan helikopterin günlük garanti çalışma süresi nedeniyle kira ücretinden davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 8.406,87 TL maddi tazminatın 11/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.Temyiz incelemesi neticesinde: Dairemizin 22/02/2018 tarihli, 2017/12438 Esas, 2018/1519 Karar sayılı ilamı ile “ Dairemizin bozma ilamı öncesinde mahkemece 22.478,67 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafça temyiz edilmiş, kusur yönünden hükmün bozulmasına rağmen tazminat miktarı yönünden bozma konusu yapılmamıştır. Tazminat miktarı yönünden hükmün bozulmadığı belirlendiğine göre kusur oranında tazminat miktarından indirim yapılması gerekecektir. Bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının % 50 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından bu oranda tazminat miktarından indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken, bozma konusu yapılmayarak kesinleşen tazminat miktarından kusur oranından fazla indirim yapılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. “gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Somut olayda; mahkemece, dava konusu yangının çıkış sebebi ve tarafların kusur durumunun belirlenmesi açısından, elektrik mühendisi ve orman mühendisi bilirkişiden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden 18/08/2016 tarihli rapor alınmış , söz konusu raporda; orman idaresinin davaya konu orman yangının ortaya çıkmaması için her türlü tedbiri aldığı ve yangın sonrası da gerekli müdaheleyi zamanında yaparak yangının daha fazla büyümesine engel olduğu, davaya konu yangının söndürülmesi çalışmalarında davacı kurum tarafından 2 saat süreyle 1 adet kiralık helikopterin kullanıldığını belirtmiş ancak, orman idaresinin sözleşme gereği yüklenici firmadan gelen yangın için gerekli tedbirleri aldıkları ve enerji nakil hattının alt kısımlarını temizlediklerini bildirir yazının dosya verilerinde bulunmadığını, eğer orman idaresi bu yazıyı talep etti ve cevap aldı ise orman idaresine kusur affetmenin mümkün olmayacağı, orman idaresinin bu şekilde denetim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat ettiği ve kusur atfedilemeyeceği, böylece ... Elektrik Dağıtım A.Ş."nin ise %100 oranında kusurlu olacağı; yok eğer Orman İdaresi denetim yükümlülüğünü yerine getirmediyse taraflara atfı kabil kusur oranının, her iki taraf için de %50 oranında olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiş; mahkemece de bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların % 50 oranında kusurlu oldukları belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Oysa, dosyadaki evrakların incelenmesinde; davacı orman idaresi tarafından davalı kuruma orman yangınları ile mücadele komisyon kararının gereğinin ifasına dair 12.05.2010 tarihli yazı gönderilmiş olup, söz konusu yazıda 05.05.2010 tarihli orman yangınları ile mücadele komisyon kararı gereği davalı tarafın 01.06.2010 tarihine kadar nakil hatlarının tamir ve bakımlarını tamamlamaları gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, davacı idare denetim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat etmiştir.O halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ve davacı idareye ait 12.05.2010 tarihli yazı içeriğine göre, davacı idarenin dava konusu olayın ortaya çıkmasında müterafik kusurunun bulunmadığı gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; davacının % 50 oranında kusurlu olduğu benimsenerek, tazminat miktarından bu oranda indirim yapılması doğru görülmemiş, hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: HUMK. nun 440.maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 22/02/2018 tarihli ve 2017/12438 Esas, 2018/1519 Karar sayılı bozma ilamının ikinci bendinin kaldırılarak; mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.