3. Hukuk Dairesi 2017/9438 E. , 2018/12696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ...... ...... kullandığı gerekçesiyle davalı tarafından ...... ...... bedeli tahakkuk ettirildiğini, hakkında açılan ...... davasının ...... ile sonuçlandığını ileri sürerek, davalı tarafından kesilen ...... enerji tahakkukunun iptali ile sayaç üzerindeki endeksin yeniden hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının abonesiz ...... ...... kullanımı sebebiyle yapılan tahakkukun doğru olduğunu, davacı hakkında verilen ...... kararının bu dava için bağlayıcı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ....../usulsüz ...... tespit tutanağının iptaline, sayaç üzerindeki endekse göre hesaplanan ...... tüketim bedelinin 208,33 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
Dava, ...... ...... kullanımına dayalı tahakkuk bakımından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
4628 sayılı ...... Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren ...... Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 3/a maddesi "yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı şekilde enerji tüketilmesi" ve 13/b maddesi "Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği ...... enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması" durumunu ...... ...... kullanımı olarak kabul etmiştir.
...... Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere ......... Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “...... ve Usulsüz ...... Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
./...
-2-
Ayrıca, ...... mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanunu"nun 53.maddesi hükmünde, "......, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ...... hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ...... mahkemesinde verilen ...... kararı ile de bağlı değildir.
Bundan başka ...... mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk ......ini takyit etmez." denilmektedir. Aynı düzenleme yeni Türk Borçlar Kanununun 74.maddesi hükmünde de “......, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ...... hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ...... ......i tarafından verilen ...... kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ...... ......inin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk ......ini bağlamaz.” şeklinde önceki kanuna paralel şekilde düzenlenmiştir.
Yukarıda geçen açık hüküm karşısında, ...... mahkemesince verilen ...... kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk ......ini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hukuk ......inin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Öğreti ve uygulamada hukuk ......i, maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ...... ......i tarafından yapılan tespitlerle bağlıdır. Hukuk ......inin ...... mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsü; ...... kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak, delilleriyle tespit edilip edilmediğidir.
...... mahkemesinin, kusurun ve zarar miktarının takdiri hususundaki kararı, yani, fiilin işlendiği sabit olduğu halde, kusurluluğa ya da kusursuzluğa ilişkin saptaması, hukuk ......ini bağlamaz. Hukuk ......i, ...... mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır. Başka bir deyişle maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ...... mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.
Görülmektedir ki, ...... mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan ...... kararının” hukuk ......ini bağlamayacağı ancak ...... kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa bu kararın hukuk ......ini bağlayacağı, ...... kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk ......ini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk ......ini bağlamayacağı hüküm altına alınmıştır. (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, s. 844).
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise, davalı ... tarafından davalı adına 11.10.2008 tarihli ...... tutanağının tutulduğu, tutanakta abone kaydı olmadığının tespit edildiği, buna rağmen elektriğin sayaçdan geçirilmek suretiyle kullanıldığı belirlendiği, söz konusu ...... tutanağına ilişkin olarak davacı hakkında ......... 4. Asliye ...... Mahkemesi’nin 2008/1109 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde ‘’suçun unusrları itibariyle oluşmaması gerekçesiyle’’ ...... kararı verildiği anlaşılmakla,mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile ...... mahkemesince verilen ...... kararı nazara alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, ...... mahkemesi kararı hukuk ......ini bağlamayacağından davaya konu edilen ...... tutanağının iptali yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde; mahkemece, davacının ...... ...... kullandığı sabit olduğundan, yönetmelik ve yönetmeliğin atıf yaptığı ......... Düzenleme Kurulu kararı uyarınca alanında uzman bilirkişi aracılığı ile ...... kullanım hesabı yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.