1. Hukuk Dairesi 2015/1051 E. , 2017/4358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalının 566 parselde kayıtlı taşınmazda 750/6160 pay iktisap ederek üzerine 2 katlı bina inşa ettiğini, kendisinin de davalıdan 2 yıl sonra aynı taşınmazda 580/6160 pay iktisap ederek aynı şekilde 2 kat bina inşa ettiğini, maddi sıkıntılar içine girmesi sonucu taşınmazının elinden alınmaması için 29.03.1990 tarihinde taşınmazdaki payını davalıya muvazaalı olarak temlik ettiğini, temlik edilen bu payın hiç bir zaman davalının fiili tasarrufuna ve zilyetliğine geçmediği gibi her zaman kendisinin kullanımında kalmaya devam ettiğini, taraflar arasında bu hususta bir anlaşmazlık bulunmadığını ileri sürerek 566 parsel sayılı taşınmazdaki 580/6160 payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının bir dönem maddi sıkıntı içine girdiğinden, dava konusu taşınmazdaki payını kendisine muvazaalı olarak devrettiğini, hiç bir zaman bu pay ve üzerindeki evin kendisinin tasarruffunda ve zilyetliğinde olmadığını, davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece, dava ve karar tarihinde taşınmazın hisseli satışının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden,davaya konu eski 566 yeni 4974 ada 25 parsel sayılı, 6119,39 m2 miktarlı, bahçeli dört adet ev vasıflı taşınmazın 580/6160 payının davacı ... Bigin adına kayıtlı iken 29.03.1990 tarih ve 2315 yevmiye numaralı satış işlemi ile davalı ... ...’a devredildiği, davalının dosyaya sunduğu cevap dilekçesindeki ve duruşmadaki beyanlarından açılan davayı kabul ederek dava konusu taşınmazdaki 580/6160 payın iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazda Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile belirlenmiş mevzuat çerçevesinde hisseye dayalı devir ve temlikinin mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verdiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 308 ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere, kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Şu halde davalının davayı kabulünün kesin bir hükmün hukuksal sonucunu doğuracağı açıktır.
Ayrıca somut olayda 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanma yeri de yoktur.
Hal böyle olunca, mahkemece kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/09/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
-KARŞI OY-
Dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında olmaması ve tarımsal alanda kalması nedeniyle 5403 sayılı Kanun"un 8. maddesi hükümleri ve 30.04.2014 tarih ve 6537 sayılı Kanun"un 4. maddesi uyarınca yapılan değişiklikler gözönüne alınarak emredici nitelikte bulunan bu hükmün karşısında davalının kabulünün sonuç doğurmayacağı gözetilerek kanun hükmüne aykırı olarak paydaş sayısının arttırılmasını doğru bulmadığından hükmün onanmasına karar verilmesi düşüncesinde olduğumu bu nedenle sayın çoğunluğun görüşüne katılmadığını saygıyla arz ederim.