Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2773
Karar No: 2017/4387
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2773 Esas 2017/4387 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2773 E.  ,  2017/4387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalı ..."ten alacaklı olduğunu, borcunu ödemek için kredi çekeceğini ancak krediye teminat olarak maliki olduğu 2 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek kurulması için kendisine devredilmesi gerektiğini, borcu ödedikten sonra taşınmazı iade edeceğini beyan etmesine rağmen iade etmediğini ileri sürerek davalı tarafından aldatıldığını sonra da taşınmazın diğer davalı ... temlik edildiğini öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, aldatma (hile) iddiasının yerinde olmadığını, davacı iddiasının taraf muvazaası olarak nitelenebileceğini bu iddianın da yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı talebinin inançlı işlem iddiasına dayandığı, iddiayı kanıtlayıcı yazılı delil bulunmadığı ve davalıya teklif edilen yemin de eda edildiğinden, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava dilekçesi içeriği ile iddianın ileri sürülüş biçiminden ve ön inceleme tutanağındaki davacı beyanına göre davada, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır.
    Oysa, mahkemece inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak dava sonuçlandırılmıştır.
    Bilindiği üzere; aldatma (hile), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, aldatma (hile) her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
    Davacı, aldatma (hile) iddiası yönünden tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, nüfus ve sabıka kaydı, yemin, tapu kaydı ile ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/205E ve 2014/72K sayılı dava dosyasına dayanarak tanık isim listesi vermiş ne var ki, yanılgılı değerlendirme sonucu tanıklar dinlenmemiştir.
    Hal böyle olunca; davacının aldatma (hile) iddiası yönünde bildirdiği tanıkları dinlenerek toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi