22. Hukuk Dairesi 2015/35895 E. , 2018/20788 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren nezdinde 5 yıl 7 ay süreyle servis şoförü olarak çalıştığını, emeklilik nedeni ile işten ayrılacağını beyan etmesi üzerine işveren tarafından ... sözleşmesinin sona erdirildiğini, ancak hak kazandığı işçilik alacaklarının tarafına ödenmediğini ileri sürerek birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, ... sözleşmesinin davacı tarafından sona erdirildiğini, davacıya talep konusu alacaklarının ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı konusunda da ihtilaf vardır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Aynı ilkeler, hafta tatili çalışması için de geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalı işyerinde servis şoförü olarak çalışmış olup olup davacı çalıştığı süre boyunca tüm hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatilllerde çalıştığını iddia etmiş; davalı ise bu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çalışma yapılan aylarda hafta tatili ve ulusal bayram, genel tatil çalışmalarına ilişkin ücretlerin ilgili ayların bordrolarına yansıtıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı savunması ile tanık beyanlarının örtüşmediği, bu sebeple davalı iddialarının mesnetsiz kaldığı, davacı tanıkları beyanına göre de davacının çalıştığı sürede mevcut hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tümünde çalışma yaptığı kabul edilmek suretiyle ilgili alacaklar hesaplanmıştır. Ancak davacı tanıkları, davacı ile birlikte aynı davalı nezdinde, aynı işyerinde çalışmayıp farklı şirketlerin çalışanıdırlar. ... yeri koşulları ve davacının çalışma sistemi ile ilgili görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Ayrıca davacı tanıklarının çalışma düzenine ilişkin beyanları da net değildir. Üstelik davacı, dosyaya ibraz etmiş olduğu 2012 yılının 6.,7. ve 8. aylarının kimi günlerine ilişkin araç hareket saatlerini gösterir çizelgede dahi tüm hafta tatillerinde çalışıyor olduğunu ispat edememiştir. Her ne kadar söz konusu belgelerde davacının iki hafta tatilinde çalıştığı anlaşılmakta ise de, söz konusu belgeler davalının kaşe ve imzasını içermediğinden işyeri kaydı olarak kabul edilemez ve hesaplamaya esas alınamaz. Dolayısıyla davacının bu konudaki iddialarını ispat edemediği kabul edilmelidir. Kabule göre de, mahkemece davacının çalışmalarını üç vardiya halinde yaptığı, genel olarak bu çalışma biçiminde fazla mesai uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle fazla mesai alacağının reddine karar verilmiş iken; davacının hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde tüm gün çalışma yaptığının kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının reddi gerekirken mahkemece, tüm çalışma dönemi yönünden tanık beyanlarına göre yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.