Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3826
Karar No: 2019/486
Karar Tarihi: 24.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3826 Esas 2019/486 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davacı vekili dava dışı kişinin tarımsal krediyi çekmesi sonucunda müteselsil kefaletten dolayı davalı banka tarafından başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu ve davacıların borçlu olmadığı tespiti ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından 5661 sayılı kanunun 1(/6) maddesine göre davacıların takip konusu kredi borcundan sorumlu tutulma olanağı bulunmadığı ve icra takibinden feragat edilmiş olması gerekçesiyle dava konusuz kalmıştır. Ancak, davalı banka icra takibinde haksız olmasına rağmen kötü niyetli olarak kabul edilemeyeceğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereksiz görülmüştür. Kanun maddeleri: 5661 sayılı kanunun 1(/6) maddesi, 6100 HMK’nun geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/3826 E.  ,  2019/486 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, dava dışı ...."un 16.06.2002 tarihinde davalı bankadan çektiği tarımsal krediye müteselsil kefaleti dolayısıyla davacılar aleyhine 20.02.2012 tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, 5661 sayılı kanunun (6215 sayılı kanunun 23. maddesi ile eklenen) 6. maddesinde Ziraat Bankasından 20.08.2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunu, maddenin yürürlük tarihi olan 12.04.2011 tarihi itibariyle ortadan kaldırarak kefillerin kefalet borcunun sona erdirildiğini ve kefiller hakkında başlatılmış bulunan idari veya kanuni takibat işlemlerinin hangi aşamada olursa olsun kendiliğinden duracağını belirttiğini, davalı bankanın davacılara karşı kötü niyetli olarak başlattığını ve takibin devam ettiğini belirterek.... İcra Müdürlüğü’nün 2012/776 E. sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili,davaya konu kredinin davacının belirtmiş olduğu kanun kapsamına girmediğini, davalının icra takibinde alacaklı sıfatı ile yer alsa da aslında gerçek alacaklının Tarım İl Müdürlüğü olduğunu, davacı tarafın uğradığı herhangi bir zarar olmadığını,başlatılan icra takibinde davalının kötü niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 12.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5661 sayılı kanunun 1(/6) maddesine göre takip tarihinden sonra çıkan yasa ile davacıların takip konusu kredi borcundan sorumlu tutulma olanağı bulunmadığı ve icra takibinden feragat edilmiş olması gerekçesiyle dava konusuz kaldığından asıl ve birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dosyada davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm, asıl ve birleşen dosya davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Asıl ve birleşen dosya davalısı banka icra takibinde her ne kadar haksız ise de somut olayın özelliği dikkate alındığında kötüniyetli olarak kabul edilemeyeceğinden aleyhine tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir, ne var ki tek başına bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüş, hüküm fıkrasının 3.bendinin çıkartılarak hükmün düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dosyada davacının tüm, asıl ve birleşen dosyada davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasında yer alan’’Huzurdaki davanın ikame olmasından sonra davacı ve birleşen davacı hakkında davalının icra takibinden feragat etmiş olması ve ancak davanın açılmasına davalının sebebiyet vermiş olması sebebiyle asıl alacağın %20"si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ve birleşen davacıya verilmesine’’, 3.bendinin tamamen hükümden çıkarılarak hükmün değiştirilen bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi