Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1683
Karar No: 2014/8466
Karar Tarihi: 22.05.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/1683 Esas 2014/8466 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/1683 E.  ,  2014/8466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/05/2013
    NUMARASI : 2004/169-2013/325

    Davacılar S.. H.. vdl. vekili Avukat.. ve M.. N..tarafından, davalı R.. A.. vdl. aleyhine 16/02/2000 ve 16/02/2000 gününde verilen dilekçe ile deprem nedeniyle eşya zararı ve ölümden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/05/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı T..A.. vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı R.. A.. vekili ile adli yardım talepli olarak da davacılar S.. H.. ve H.. H.. tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 01/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil T.. A.. ve vekili Avukat .. ile karşı taraftan davacı asil S.. H.. ve vekili Avukat .. .. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Dilekçeye ekli ve dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılar S.. H.. ve Hatice Hasanoğlu"nun yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre asıl davanın davacıları S.. H.. ve H.. H.."nun (kendi adına asaleten, H.. H.. ve A. H..na velayeten) tüm, davalılardan R. A. ve T..t A..t"ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalılardan R. A.ve T....ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a)Asıl dava, 17/08/1999 günü meydana gelen depremde, yüklenici, mühendis ve proje müellifi olan davalıların yaptığı binanın yıkılması nedeni ile desteğin ölümü ile ev ve eşya zararından kaynaklanan maddi ve manevi zarar, birleşen dava; ev ve eşya zararından kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; asıl dosya davacıları S.. H.. ve Hatice Hasanoğlu ile davalılardan R.. A.. ve T.. .. tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, 17/08/1999 günü meydana gelen depremde binanın tamamen yıkılıp enkaz haline geldiğini, destekleri olan B..H.."nun hayatını kaybettiğini, desteğin ölümünden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi zarar ile ev ve eşya zararı, birleşen dosya davacısı; ev ve eşya zararının tazminine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalılardan R. A. ve T. A. aleyhine açılan destekten yoksun kalma, ev bedeli, eşya bedeli ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davalılardan M.. Ö. ve M.U. hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Bina ve eşya zararlarında, depremin şiddeti nedeniyle belirli bir oranda hasar meydana gelmesinin kaçınılmaz olduğu değerlendirilerek, belirlenen tazminattan olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası"nın 43. maddesi gereğince uygun bir tutarda indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun olmayıp, kararının bozulmasını gerektirmiştir.
    b)Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Dava konusu olayın oluşumu, olayın meydana geldiği tarih ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
    c)Mahkemece, inşaatın mimari ve statik proje sorumluları arasında görülen M..Ö..ve M.. Usta hakkında red kararı verilmiş ise de gerekçesinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır.
    1982 Anayasasının 141/3 maddesi uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olmak zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 388 ve 01/10/2011"de yürürlüğe giren HMK 297. maddesi uyarınca, hükmün tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit bulunan vakalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri göstermesi gerekir.
    Şu durumda, Mahkemece kanun hükmüne aykırı olarak davalılardan M. Ö.. ve M. U. hakkında verilen red kararının gerekçesinin açıklanmamış olması usul ve yasaya uygun olmamış, kararın gösterilen nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b,c) no"lu bentlerde gösterilen nedenlerle davalılardan R.. A.. ve T.. A.. yararına BOZULMASINA, asıl dosya davacıları S.. H.. ve H.. H...nun (kendi adına asaleten, H..H.ve A.. H.."na velayeten) tüm, davalılardan R.. A.. ve T. A."ın öteki temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte belirtilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı T.. A. yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi