22. Hukuk Dairesi 2018/12319 E. , 2018/20825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi ve ayrıca davalı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki ... sözleşmesi ilişkisinin 01/09/2012 tarihi itibariyle işçi haklı feshi üzerine sona erdiği anlaşılmaktadır. Keza dava dilekçesinde de, fesih tarihinin 01/09/2012 olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen, Mahkemece, çalışmanın 15/09/2012 tarihinde sona erdiğinin kabul edilmesi hatalıdır.
3-Mahkemece, davacının fazla çalışma ücretlerinin ödendiği gerekçesiyle fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan ücret bordrolarının, iki ay haricinde fazla çalışma ücreti tahakkuklarını içerdiği ve ödemelerin banka aracılığıyla yapıldığı sabittir. Ancak, dosyaya sunulan bordroların sadece bir kısmının işçi imzalı olduğu, çoğunluğunun ise imza taşımadığı görülmektedir.
İşçi imzasını taşımayan tahakkuklu bordrolar yönünden, her ne kadar ödeme banka aracılığıyla yapılmakta ise de, işçinin fazla çalışma ücreti tahakkukunun ayrıntılarını görme ve değerlendirme imkanı bulunmadığından, imzasız bordroda tahakkuk ettirilenden daha fazla çalışıldığı iddiasının ispatı, tanık dahil her türlü delille yapılabilir. Bu halde, fazla çalışma ücreti talebinin değerlendirilmesinde, imzalı ve imzasız bordrolar yönünden bir ayrıma gidilmemesi hatalıdır.
Diğer taraftan, haftalık fazla çalışma süresi ile haftada çalışan gün sayısı da uyuşmazlık konusudur. Dinlenen davacı tanıklarının işverene karşı dava açmış olması sebebiyle husumetlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Ne var ki, davacı tanığı ...’un davacı olduğu dosyada, haftanın altı günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalışıldığı ve günlük birbuçuk saat ara dinlenme yapılması suretiyle haftalık fazla çalışma süresinin altı saat olduğu kabul edilmiştir. Söz konusu dava dosyasında verilen karar Dairemizce onanmıştır. Bu halde, tanığın beyanına sınırlı olarak değer verilmelidir. Eldeki dosyada dinlenen davalı tanıkları da, işyerinde haftanın altı günü 08:00-18:00 arasında çalışıldığını ifade etmiştir. Belirtilen yönler ile birlikte işçinin fiilen yaptığı işin niteliği de dikkate alındığında, davacının haftanın altı günü 08:00-18:00 saatleri arasında, günlük birbuçuk saat ara dinlenmeyle çalıştığının ve böylece haftalık altı saat fazla çalışma yaptığının esas alınması dosya içeriğine uygun düşecektir.
Yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede; davacının haftalık altı saat fazla çalışma yaptığı esas alınmalı; fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan imzalı bordroların ait olduğu aylar hesaptan dışlanmalı; imzasız bordrolardaki fazla çalışma ücreti tahakkukları ise (ödemenin banka aracılığıyla yapıldığı dikkate alınarak) miktar bazında mahsup edilmelidir. Davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı savunması da gözden kaçırılmadan yapılacak değerlendirme sonucuna göre, fazla çalışma ücreti talebi hakkında bir karar verilmelidir.
Hafta tatili ücreti talebi ise, haftanın altı günü çalışıldığı gözetildiğinde, reddedilmelidir.
4-Ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebine gelince; Mahkemece, ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi kanıtlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı tanıkları husumetli ise de, tanık ...’un davacı olduğu dosyada dinlenen davacı tanıklarının, dini bayramlarda işyerinin tatil olduğunu, diğer zamanlarda ise çalışıldığını beyan ettikleri, anılan tanık anlatımlarına itibar edilerek söz konusu davada ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alındığı ve kararın Dairemizce onandığı anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının dini bayramlar haricindeki ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilmeli, davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı savunması da dikkate alınarak sonuca gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.