20. Hukuk Dairesi 2016/1158 E. , 2017/6697 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;nuz alacağı mevkiinde bulunan ve dilekçeye eklenen krokide (B10) (K1) ve (A6) harfi ile işaretli toplam 650 m2 miktarındaki alanın 1990 yılında fından müvekkiline satıldığını, satışa ilişkin resmi senetin 1993 yılında yapıldığını, 2012 yılında yapılan 2B çalışmaları sırasında taşınmazın krokide (A6) ile gösterilen bölümünün kullanıcısı davacı olarak belirlenerek adına tescil edildiğini, krokide (B10) (K1) olarak gösterilen 344 m2 alanın ise kadastro harici yer olarak bırakıldığını, bu yerin 1990 yılından önce de Ziver Sak tarafından kullanıldığından müvekkilinin zilyetlik süresinin 20 yılı aşkın bir süredir fasılasız ve nizasız olarak devam ettiğini ileri sürerek bu yerin müvekkili adına tesciline, davalı Hazine ise davanın reddi ile taşımazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın reddi ile; davaya konu edilen fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 03/06/2014 tarihli bilirkişi raporu ekinde EK-1 olarak belirtilen krokide (A) harfi ile işaretlenen 355m2 büyüklüğündeki taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1976 yılında yapılıp 14.04.1977 tarihinde ilân edilen aplikasyon, orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1989 yılında yapılıp 05.04.1990 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile 07/09/2007 tarihinde ilânı yapılan (6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesi) fennî hataların düzeltilmesi çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. işmeli taşınmazın bulun1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 14.04.1977 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 05.04.1990 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilan tutanakları, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri dosyaya getirtilmemiş, sadece 4999 sayılı Kanuna göre yapılan düzeltme haritası ile yetinilmiş, orman ve fen bilirkişiileri tarafından da çekişmeli taşınmazın bu çalışmalara göre konumu haritalarda denetimi elverişli şekilde ayrı ayrı gösterilmemiştir.
Ayrıca kadastro çalışmaları sırasında, tescil harici bırakılan taşınmazların tesciline dair davalarda 4721 sayılı Kanunun 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal
-2- 2016/1158-2017/6697
böyle olunca; mahkemece,kanlığına husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması da doğru değildir.
O halde mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra, çekişmeli taşınmazın bulunduğu öyünde 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 14.04.1977 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 05.04.1990 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilan tutanakları, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri , 2007 yılında 4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme ve aplikasyon işlemine ilişkin tutanak, belge ve haritalar yerel orman işletme müdürlüğünden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita, kadastro mühendisi ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşif ve incelemede, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemi ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve 4999 sayılı Kanunun 4. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon ve düzeltme haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle çizilip gösterilmelidir.
Mahkemece ayrıca; dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, niteliği ve kullanım durumu belirlenmelidir.
Dava konusu taşınmazın orman kadastro sınırları dışında kalması veya resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olması, orman içi açıklık veya eylemli orman olmamaları halinde, bu kez zilyetlikle kazanım koşulları araştırılmalı, ziraat mühendisinden, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, üzerindeki bitki ve toprak yapısı, eğim durumu yönünde rapor alınmalı; zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, bayiileri yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılKoruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve toplanacak tüm deliller çerçevesinde karar verilmelidir.
Hal böyle olunca; taraf teşkili sağlanmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve dahili davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/09/2017 günü oy birliğle karar verildi.