Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1149
Karar No: 2018/12886
Karar Tarihi: 18.12.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/1149 Esas 2018/12886 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/1149 E.  ,  2018/12886 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekili ve birleşen dava davalıları vekili tarafından temyiz edilmiş, duruşmalı olarak incelenmesi birleşen dava dalıları vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 18/12/2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden birleşen dava davalıları vekili Av.... geldi. Davalı ... ......... ve ihbar olunan ... vekili Av....... Kurt ve davalı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ..."ün diğer davalı ......... Çatı"ya vekaleten ... 5. Noterliğinin 18/08/2006 tarih 24330 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 4892 ada, 4 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın tamamını kendisine satmayı vaad ettiğini, işlem sırasında geçerli bir sözleşmenin tüm hukuki sonuçlarını doğurup doğurmayacağını ısrarla sorduğunda, davalı noterin işlemde hiçbir noksanlık bulunmadığını söylediğini, sözleşmede taşınmazın 10/10/2006 tarihinde kat"i ferağ takriri verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, tapu müdürlüğüne giderek araştırma yaptığında taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olmadığını gördüğünü, bunun üzerinde davalılardan zararın giderilmesini talep ettiğini, davalı ..."in tüm zararın giderileceği belirterek kendisini oyaladığını ileri sürerek taşınmazın rayiç değerinin saptanmasına, satış vaad sözleşmesinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte uğranılan zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 01/03/2016 tarihli dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporunda belirlenen satış tarihindeki değer üzerinden ıslah ederek 300.875,00 TL"nin satış vaad sözleşmesinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsilini istemiştir.
    Birleşen dosyada davacı; asıl davada ... aleyhine dava açılmış ise de ..."nın dava tarihinden önce ölmüş olduğu anlaşıldığından bu defa mirasçısı ...... Çatı (Avuz) aleyhine bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek asıl davadaki taleplerini yinelemiş, yargılama sırasında davalının vefatı nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
    Davalı ...; somut olayda noterlik işlemi ile sözde zarar arasında uygun illiyet bağının hiç doğmadığını, davacının satın aldığını iddia ettiği taşınmaza karşılık ödeme yaptığını ve yapmış olduğu ödeme miktarını kanıtlamak mecburiyetinde olduğunu, herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davaya konu satış vaadi sözleşmesini kanun ve usule uygun bir şekilde azami özen ve ihtimam göstermek suretiyle düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... ve birleşen dosyada dahili davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece;dava konusu satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak vaat borçlusu ve mirasçıları davanın açıldığı tarihte taşınmazın maliki olmadığından aynen ifa imkansızlığı bulunduğundan davacının vaat borçlusu olan ......... Çatı"nın mirasçılarından taşınmazın rayiç değerini isteyebileceği, taşınmazın sözleşme tarihindeki rayiç değeri olan 300.875,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiği, davalı notere herhangi bir kusur atfedilemeyeceği, davalı ..."ün sözleşmeyi ......... Çatı"ya vekaleten imzalamış olup vekil olan bu davalının sözleşmenin tarafı ve borçlusu olmadığı, davalı ..."nın davadan önce ölmüş olmakla ölü kişi hakkında dava açılamayacağı gerekçesi ile asıl davada tüm davalılar hakkındaki davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 300.875,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dava davacısı vekili ve birleşen dosya dahili davalıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin davalı notere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- Asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin davalı ..."e yönelik temyiz itirazlarının ve birleşen davada dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK"nun 386. maddesi hükmü (6098 sayılı TBK"nun 502. maddesi) gereğince; vekalet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekalet verenin ölümü ile kendiliğinden sona ermiş olur.
    818 sayılı BK."nun 398. maddesi(TBK"nun 514. maddesi)"ne göre vekilin sözleşmenin sona erdiğini öğrenmeden önce yaptığı işlerden, vekalet veren ya da mirasçıları sözleşme devam ediyormuş gibi sorumludur.
    Somut olayda; ..., 13.03.2003 tarihli ... 5. Noterliği"nde düzenlenen Düzenleme Şeklinde vekaletname ile ..."ü dava konusu taşınmazın da dahil olduğu bir kısım taşınmazlar hakkında dilerse satış vaadi taahhüdünde bulunmaya yetkili kılmıştır. Söz konusu vekaletnamede vekil edenin ölümü halinde vekilin, vekilliğinin devam edeceğine dair bir ibare bulunmamaktadır. Vekil eden ..., 18.06.2005 tarihinde vefat etmiştir. Davaya konu, davacı ile ... vekili olarak ... arasında ... 5. Noterliği"nde düzenlenen Satış Vaadi Sözleşmesi ise 18.08.2006 tarihlidir. Bir başka deyişle, davacı ile vekil olarak davalı ... arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi, vekil edenin ölümünden sonra düzenlenen bir sözleşmedir.
    Davalı ..., mahkemenin 29.01.2013 tarihli celsesinde; ... vekili olduğunu, taşınmazı davacıya 140.840 TL"ye vekil sıfatı ile sattığını, parayı teslim aldığını, bu para ile imar durumu ile ilgili işleri halletttiğini, bu işlemlerin tamamlanması için tüm parayı harcadığını, ..."ya bir bedel ödemediğini, ..."nın 2005 yılında öldüğünü bildiğini, zuhulen işlem yaptığını beyan etmiştir.
    Dava konusu taşınmazın, vekil edenin ölümünden sonra vekil tarafından davacıya satış vaadinde bulunulduğu, sözleşmenin düzenlendiği tarihte vekil edenin ölmesi nedeniyle vekilin vekaletnamesinin yahut temsil yetkisinin bulunmadığı sabit olup, yine davalı ..."ün beyanından vekil edene veya mirasçılarına bu sözleşme nedeni ile bir bedel ödenmediği de sabittir. Bu itibarla davalı ..."in sözleşmeyi yetkisiz temsilci olarak imzaladığı, bedeli kendisinin aldığı kabulü zorunludur.
    Hal böyle olunca, davacının zararından yetkisiz temsilci olan ve sözleşmeyi imzalayan davalı ..."ün tek başına sorumlu olduğunun kabulü gerekirken bu davalı hakkındaki davanın reddine, birleşen dosya davalıları ... mirasçıları hakkında davanın kabulüne ilişkin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Bozma nedenine göre, asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin ve birleşen dosya dahili davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin, davalı notere ilişkin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince asıl ve birleşen dava davacısı ve birleşen dosya dahili davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davacısı vekilinin ve birleşen dosya dahili davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ..."ye verilmesine, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp birleşen dosya dahili davalılarına verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi