Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
2012 yılında yapılan ve 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uygulamasında parsel sayılı 593,52 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile 2/B madde sahasında kalması nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla kadastro mahkemesinde dava açmıştır., davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline, davalı gerçek kişi lehine olan zilyetlik şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 08/03/2013 tarih 2013/1179-1870 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Kullanım kadastrosuna itiraz davasının konusu, çekişmeli taşınmazın fiili kullanım durumu olup, mülkiyete ilişkin ihtilaflar yönünden kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda davacı idare, çekişmeli taşınmazın orman vasfıyla ... adına tescilini talep etmiş olmakla, dava çekişmeli taşınmazın vasfına yönelik olup bu ihtilafta kadastro mahkemesi görevli değildir. Hal böyle olunca mahkemece, kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir” denilmiştir.
Bozma kararına uyulmasının ardından kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesi ve talep üzerine dosya Mahkemesine gönderilmiş ve temyize konu eldeki dava dosyasında yapılan yargılama sonunda mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline, davalı gerçek kişi lehine olan zilyetlik şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından taşınmazın niteliği yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1970 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 11/12/1995 tarihinde ilan edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın eylemli olarak orman vasfında olduğu dikkate alınarak karar verildiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.