3. Hukuk Dairesi 2020/2832 E. , 2021/642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince davalı Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış 855 parsel sayılı taşınmazın zilyedliğini 12/10/2012 tarihli muvafakat ile devraldığını, Hazine dışındaki davalılara 170.000 TL ödediğini, ayrıca davalı Hazineye başvurarak 2/B başvuru bedeli olarak 2.000 TL ödediğini, ancak davalı Hazinenin davaya konu edilen parselin milli park olarak kullanılacağı için satışının mümkün olmadığını bildirdiğini, kayıtlarda satılamayacağı yolunda şerh bulunmadığını, ödediği bedellerden hizmet kusuru nedeni ile davalı Hazinenin de sorumlu olduğunu ileri sürerek; toplam 172.527,77 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davalı Hazine yönünden ayırma kararı verilerek ayrı esasa kayıt edilen davanın hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine, idari yargı yerinin görevli olduğunun tespitine, talep edilmesi halinde dosyanın görevli yargı yerine gönderilmesine, HMK"nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli yargı yerince değerlendirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 331/2 maddesinde; “Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” hükmünü içermektedir.
Yukarıdaki düzenleme hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanmalıdır. Açıklanan maddede “davaya bir başka mahkemede devam edilmesi“ hali düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılacak bir dava söz konusudur ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.
Bu sebeple, davacı davasını yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış olduğundan, “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile gerek gönderme kararı verilmesi, gerekse yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli yargı yerince değerlendirilmesi yönünde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1,2,3,4. bentlerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla "1- 6100 sayılı HMK’nın 114/1-B maddesi atfıyla aynı kanunun 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,", "2-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,", "3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7. maddesi gereği 1.320 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,", "4-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gözetilmek suretiyle kullanılmayan kısmının talep halinde ödeyene iadesine," bentlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.