21. Hukuk Dairesi 2014/26865 E. , 2015/8660 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ile Başbakanlık Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı vekillerince ve .. Bakanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
12.11.1996-27.12.2006 tarihleri arasında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (mülga Sivil Savunma Genel Müdürlüğü), 27.12.2006-30.10.2007 tarihleri arasında ise ... Bakanlığı nezdinde geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “davacının 12.11.1996-27.12.2006 tarihleri arasında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (Sivil Savunma Genel Müdürlüğü) nezdinde çalıştığının tespitine, davacının bir diğer talebi olan 27.11.2006-30.10.2007 tarihleri arasındaki dönemde ... Bakanlığı nezdinde çalıştığının tespiti talebinin subut bulmaması nedeniyle reddine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma
- olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının hizmet cetvelinde 12/04/1982-30/09/2011 tarihleri arasında davalı dışı işyerleri tarafından davacı adına hizmet bildiriminde bulunulduğu, ihtilaf konusu dönem içerisinde; 15/09/2005-11/01/2007, 29/01/2007-07/12/2008 tarihleri arasında dava dışı işyerlerince Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerlerince herhangi bir hizmet bildiriminde bulunulmadığı, Muş Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı"nın 10/10/2012 tarihli yazısı ile davacının Vakıf nezdinde herhangi bir hizmetinin olmayıp zaman zaman kendisine çeşitli yardımlarda bulunulduğunun bildirildiği, yargılama esnasında sadece davacı tanıklarının beyanının alındığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının nezdinde geçen çalışmalarının kabul edildiği “Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (Sivil Savunma Genel Müdürlüğü)” bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Kurum"a bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir.
Yapılacak iş; davacı adına dava dışı işyerlerince bildirilmiş ve tespiti talep olunan hizmet süreleri ile çakışan hizmet sürelerini de göz önünde bulundurarak, davalı “Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetmeliği Başkanlığı (Sivil Savunma Genel Müdürlüğü)” nezdindeki ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının dönem bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, davacının çalışmasını somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.