22. Hukuk Dairesi 2018/11707 E. , 2018/20935 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
İ.
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini ve davacının çalıştığı şirketlere davanın ihbarını talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Bozma ilamına uyulan mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Mahkemenin 09.06.2015 tarih ve 2011/859 esas-2015/636 karar sayılı kararı Dairemizin 04.12.2017 tarih ve 2015/22746 esas-2017/27771 karar sayılı kararıyla bozulmuştur. Bozma kararında kıdem tazminatı yönünden, “Somut olayda, davacı işçi şef garson olarak çalıştığı işyerinin kapanması üzerine Genel Müdürlükte evrak takibi ve malzeme taşıma işine verilmek suretiyle çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapıldığı için ... sözleşmesini feshetmek zorunda kaldığını belirterek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur. Dosya içeriğinden, davacıya malzeme ve evrak taşıma işinin verildiğine dair bilgi ve belge bulunmamakta ise de işyerinin kapanmasından sonra davacıya aynı veya benzer bir işte çalışması hususunda işverence yapılan bir teklifte bulunmamaktadır. Bu durumda ... Kanununun 24/1-f maddesi uyarınca çalışma şartlarının uygulanmaması nedeniyle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmelidir.” denilmiştir.
Ancak, bozma ilamında davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerektiği belirtilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen kıdem tazminatına hükmedilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren Mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile ... Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K,).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas- 604 karar ve HGK. 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut olayda, mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda bozma kapsamı dışında kalan alacak kalemleri için açıkça yeniden hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.