3. Hukuk Dairesi 2017/9839 E. , 2018/12936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; 2004 yılında evlendiklerini, boşanma davası açtığını, davalının kendisine taktığı 15 tane her biri 15 gramlık 22 ayar bileziği banka kasasına koyacağını söyleyerek aldığını ve sonradan bozdurduğunu söylediğini belirterek 21.900,00-TL ziynet alacağının aynen iadesine yahut dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bedelinin davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacıya 15 adet bilezik takılmadığını, 5 adet 14 ayar 10 gr takıldığını, davacının bu altınları kendi babasına verdiğini, 2014 yılı Aralık ayında da babası tarafından iade edildiğini, altınların halen davacıda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; tanık anlatımlarına ve fotoğraflara dayanılarak taraflar evlenirken davacıya çok sayıda ve 22 ayar bilezik takıldığı, bu bileziklerin 15 adedinin davalı tarafından hırsızlık ya da kaybolmaya karşı davacıdan alınarak kasaya konulduğu, 5 tanesinin davacıda kaldığı, davacının bu 5 adet bileziği babasına borç olarak verdiği, babasının da sonradan bu bilezikleri geri ödediği, 15 adet bileziğin ise davalıda kaldığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle 15 adet 15 gramlık 22 ayar bileziğin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 20.567,25-TLnin davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine göre; karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 13. maddesinde “1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7. maddenin ikinci fıkrası, 9. maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10. maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesi yer almaktadır.Dosyanın incelenmesinde; davanın 21.900 TL üzerinden açılmasına, mahkemece 20.567,25 TL üzerinden davanın kabul edilmesine göre; mahkemece, yukarıda ifade edilen tarife hükümleri uyarınca, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti, reddedilen miktarı geçemeyeceğinden reddedilen miktar kadar, (1332,75 TL) vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu 1800,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesinde "(1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.(2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.(3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir." düzenlemesi yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verildiği dikkate alındığında yukarıda ifade edilen kanun hükmü gereğince yargılama giderlerinden davalının kabul edilen kısım oranında sorumlu olacağı gözetilmeksizin, hesaplanan yargılama giderinin davalıdan alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ne var ki, bahsedilen bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün 5.fıkrasında yer alan “1.800,00 TL’’ ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine “1.332,75 TL” ifadesinin yazılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenle hükmün 3.fıkrasında yer alan "Suç üstü ödeneğinden yapılan 14 adet tebligat gideri 154.00-TL, 2 adet müzekkere gideri 20,40-TL ile 170,00-TL bilirkişi gideri ve 29,20-TL başvuru harcı toplamı 373,60-TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine" ifadelerinin çıkarılarak, bunun yerine "Suç üstü ödeneğinden yapılan 14 adet tebligat gideri 154.00-TL, 2 adet müzekkere gideri 20,40-TL ile 170,00-TL bilirkişi gideri ve 29,20-TL başvuru harcı toplamı 373,60-TL yargılama giderinden kabul red oranına göre hesaplanan 350,87 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine" ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık, davacı yönünden kapalı olmak üzere, 18/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.