17. Ceza Dairesi 2016/17655 E. , 2018/9880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında "Suça sürüklenen çocuğun daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin mahkumiyet hükmünün bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, geçmişi hakkında olumlu kanaat edinilmediğinden suça sürüklenen çocuk hakkında CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, " karar verilmesine rağmen gerekçe kısmında " Suça sürüklenen çocuğa hükmolunan ceza miktarı, cezanın nevi, daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları nazara alınarak suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluştuğu ve suçun işlenmesiyle belirlenebilir, somut ve maddi bir zarar meydana gelmediği anlaşıldığından Çocuk Koruma Kanunu"nun 23 ve CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, " belirtilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılmış ise de suça sürüklenen çocuğun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel sabıkası bulunduğundan bu husus maddi yazım hatası olarak kabul edilerek yapılan incelemede;
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceği suçlar TCK"nın 168/1. maddesinde tahdidi olarak sayıldığından ve 153/1. maddesi ile düzenlenen ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçu sayılan suçlar arasında yer almadığı halde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168/2. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun camiden içerisinde 23,00 TL olan yardım kutusunu çalındığının anlaşılması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında "Suça sürüklenen çocuğun daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin mahkumiyet hükmünün bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, geçmişi hakkında olumlu kanaat edinilmediğinden suça sürüklenen çocuk hakkında CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, "karar verilmesine rağmen gerekçe kısmında " Suça sürüklenen çocuğa hükmolunan ceza miktarı, cezanın nevi, daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları nazara alınarak suça sürüklenen çocuğun yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluştuğu ve suçun işlenmesiyle belirlenebilir, somut ve maddi bir zarar meydana gelmediği anlaşıldığından Çocuk Koruma Kanunu"nun 23 ve CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, " belirtilmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.