Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5111
Karar No: 2015/8710
Karar Tarihi: 21.04.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5111 Esas 2015/8710 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/5111 E.  ,  2015/8710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, kesilen ölüm aylığının tekrar bağlanmasına, kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle tahsiline, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


    K A R A R

    Dava; davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların ödenmesi ve davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 07.04.2011 tarihinde boşandığı, davacının eski eşinin 24.05.2011 tarihinde başka biri ile evlendiği, eski eşin bu evliliğinin de 17.04.2013 tarihinde sona erdiği, davacının babasının 1980 yılında, annesinin ise 2007 yılında vefat ettiği, davalı Kurum kontrol memurunun 12.06.2012 tarihli raporunda; davacının.. Mahallesi"ndeki adresine gidildiğini, bu adreste davacının kiracısı olduğunu söyleyen ... ile görüşüldüğünü ve bu kişinin; yaklaşık 2 haftadır evde oturduğunu, kira sözleşmesini davacının eski eşi .... ile yaptıklarını, ancak evin davacıya ait olduğunu bildiğini, bildiği kadarı ile davacının eşi ve çocukları ile yaşadığını beyan ettiğini bildirdiği, ... duruşmadaki beyanında ise; kontrol memuruna davacının eşi ile birlikte oturmadığını söylediğini beyan ettiği, tutanaktaki ifadesi okunup sorulduğunda da; kontrol memuru tarafından tutanağın kendisine okunmadığını beyan ettiği, davacının ise; kendisinin işetme problemi olduğunu, oğlunun birinin de hem işitme engeli hem de zihinsel engeli olduğunu, bu nedenle oğlu huysuzlandığında eski eşinin gelip yardım ettiğini, ayrıca okuma yazması olmadığı için kira sözleşmesini de eski eşine yaptırdığını beyan ettiği, davacının %40 işitme engelli ve oğlunun hem işitme hem zihinsel engelli olduğuna dair rapor bulunduğu, zabıta tarafından yapılan araştırma sonucu tutulan 22.03.2011 ve 22.03.2013 tarihli tutanaklarda; hem davacının hem de eski eşinin nüfus kayıtlarındaki ..... mahallelerindeki adreslerde araştıma yapıldığının, davacı ile eski eşinin 2011/Mart ayından beri ayrı yaşadıklarının tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; " eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum"ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içersinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
    Somut olayda; her ne kadar mahkemece kontrol memuru tutanağının aksinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; kontrol memurunun 12.06.2012 tarihli ve davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı yönündeki raporu sadece davacının kiracısı olan ..."in 07.06.2012 tarihli yazılı ifadesine dayanmaktadır. ... ise; daha iki haftadır davacının kiracısı olduğunu ve bildiği kadarı ile davacının eşi ile birlikte yaşadığını beyan etmiş, davacının eski eşi ile yaşadığına dair herhangi bir adres söylememiş ya da somut başka bir beyanda bulunmamış, kontrol memuru tarafından da bu tanığın beyanları birlikte yaşamaya delil oluşturacak şekilde somutlaştırılmamıştır. Ayrıca; kontrol memuru tarafından tutulan 12.06.2012 tarihli tutanakta ise sadece “ bina sakinleri ile yapılan görüşmede ve çevrede yapılan inceleme neticesinde ” denilmek sureti ile kanaat bildirilmiş olup ne bina sakinlerinden birinin ne de çevrede yaşayanlardan birinin imzalı beyanı ya da adı tespit edilmiştir. Bu nedenle “ bina sakinleri ile yapılan görüşmede ve çevrede yapılan inceleme neticesinde ” şeklindeki soyut ifadeler birlikte yaşamayı ispat edecek nitelikte somut deliller değildir.
    Öte yandan; davacı, işitme engelli olması ve okuma yazma bilmemesi nedeni ile kira sözleşmesini eski eşine yaptırdığını iddia etmekte, davacının ve eski eşinin boşanma davasında verdikleri dilekçe ve beyanlar ile eski eşin ... ile olan boşanma davasındaki dilekçelerinden ve dosya kapsamlarından; davacının eski eşinden kendisini aldattığı için boşandığı ve boşanmanın gerçek bir geçimsizliğe dayandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, yargılama sırasında zabıta tarafından davacının ve eski eşin adreslerinde yapılan zabıta araştırmalarında davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığına dair tutanaklar düzenlenmiştir. Bu itibarla; mahkemece tüm bu hususlar birlikte değerlendirilmeden sadece yetersiz kontrol memuru raporuna dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.

    Mahkemece yapılacak iş; davacının ve eski eşinin boşanmadan sonra yaşadıkları adreslerdeki komşu, apartman yöneticisi, bakkal gibi kişileri tespit ederek dinlemek, boşandıktan sonra ve eski eşinin ... ile evlenmesinden sonra davacının eski eşi ile birlikte yaşayıp yaşamadığı, özürlü çocukları nedeni ile eski eşin davacıya yardımcı olup olmadığı hususlarında bu kişilerin detaylı beyanlarını almak, davacının eğitim durumunu araştırmak ve böylece toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi