Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Taşınır malların ihalesinde de uygulanan İİK.nun 134/2.maddesinde, ihalenin feshini isteyecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. İhale tarihinden önce, satışı yapılan menkuller hakkında, kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan bulunmamaktadır.
Şikayetçi ihalenin yapıldığı dosyada taraf sıfatı bulunmadığı, aynı icra müdürlüğünün 2002/ 623 esas sayılı dosyasında menkuller üzerinde haciz tatbik eden alacaklı sıfatı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece şikayetçinin kendi dosyasından satış tarihinden önce satış isteminde bulunup bulunmadığı ve böylece ihalenin feshini isteme hakkının varlığı belirlenmeden işin esasının incelenerek şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi ihale konusu taşınırların ziynet eşyası olduğu, bu nevi taşınırların satışının İİK"nun 117. maddesi hükmü uyarınca yapılması gerektiği, fesih nedeni olarak gösterilen satış kararından önce, mahcuzlar üzerindeki haczi İİK"nun 106-110. maddeleri gereğince devam edip etmediği hususları da değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde red kararı verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.