11. Hukuk Dairesi 2020/62 E. , 2021/6548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 03.10.2019 tarih ve 2019/1732 E. - 2019/1314 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay"ca incelenmesi davacıların hisse temsil kayyımı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 23.11.2021 günü hazır bulunan davacılar kayyumu ... vekili Av. ... ile davalı şirket vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacıların hisse temsil kayyımı ... vekili, davacıların davalı şirkette %39,50 oranında hissesi bulunduğunu, davalı şirketin yöneticilerinin amacının davacıların hissesini ele geçirmek olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulunun 12/02/2015 tarihli toplantısında 11 yıl önceki sermaye artırımıyla ilgili davacılar hakkında ıskat işlemi başlatılması kararı aldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, bu konuda davacılara 12/02/2015 tarihinde ayrı ayrı ihtarname keşide edildiğini, 1 aylık ödeme süresi verildiğini, bu ihtarnamelerin muhatabının davacılar olmadığını, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/703 Esas sayılı dosyası üzerinden verdiği kararda davacılar ... ve ..."ın davalı şirkette mevcut olan ortaklık payları üzerindeki hak ve yetkileri kullanmak üzere ..."ın kayyım olarak atanmasına karar verildiğini, kararda kayyımın görev süresinin dava sonuna kadar belirlendiğini, davanın henüz sonuçlanmadığını, hisse temsil kayyımı olduğu halde asillere gönderilen ihtarnamelerin ve davalı şirketin 12/02/2015 tarihli yönetim kurulu kararının hükümsüz olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacılara ihbarname gönderildiğini, davacı asillerin sermaye koyma borcunu yerine getirmediğini, eksiksiz ve tam bir ödeme yapmadığını, sermaye koyma borcunun temerrüt faizinin de ödenmesinin gerektiğini, ödenmediği takdirde ıskat kararı alınabileceğini, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/184 Esas, 2012/753 Karar sayılı kararın davacıya sermaye koyma borcundan kurtarmayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ortaklık devam ettiği sürece borcun zamanaşımına uğramayacağı, eşit işlem ilkesine uygun olarak kararın alındığı, TTK 482 gereği temerrüt faizinin de ödenmesi gerektiği, alınan kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma ilamına göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacıların hisse temsil kayyımı ... vekili temyiz etmiştir.
1- 6100 sayılı HMK"nın 373. maddesinin 1. bendi "Yargıtay ilgili dairesinin tamamen veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesi tarafından esastan reddi kararına ilişkin ise bölge adliye mahkemesi kararı kaldırılarak dosya, kararı veren İlk Derece Mahkemesine veya uygun görülecek diğer bir İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilir." 2. bendi "Bölge Adliye Mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir." şeklinde düzenlenmiş olup, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp yeniden esas hakkında karar vermesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının Yargıtay"ca bozulması halinde bozmaya karşı gerek direnme, gerekse bozmaya uyarak yeniden karar verme hak ve yetkisi Bölge Adliye Mahkemesine aittir. Bölge Adliye Mahkemesi"nin hüküm mahkemesi sıfatıyla verdiği yeniden esas hakkındaki karar sonrasında HMK"nın 360. maddesinin atfıyla ilk derece mahkemelerinde uygulanan yargılama usulüne göre yargılama yapıp öncelikle Yargıtay bozma kararına karşı HMK"nın 373/3. maddesi gereğince uyma veya direnme konusunda bir karar verir; bu kararı yine hüküm mahkemesi sıfatıyla vermektedir. Bozmaya uyduğu takdirde artık yargılamaya hüküm mahkemesi sıfatıyla devam etmekte olduğundan bozma kararına uygun olarak yeniden esas hakkında karar vermelidir.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi"nin 22.06.2017 tarihli davanın reddine dair kararına karşı davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 31.01.2018 tarihli kararla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu kararın davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 26.06.2019 tarihli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin bozma ilamına uyulmuştur. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince hüküm mahkemesi sıfatıyla bozmaya uyulduğundan artık davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken bundan zuhulle bu kez denetim mahkemesi sıfatıyla HMK"nın 353/1-b1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmesi yerinde olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönden re"sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıların hisse temsil kayyımı ..."a iadesine, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.