Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HUMK.nun 62., Avukatlık Kanunun 41. ve Tebligat Kanunun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde tebliğin vekile yapılması gerekir. HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince de gayrimenkule ve buna ilişkin aynı haklara dair hükümler kesinleşmedikçe infaz edilemez.
Somut olayda, borçlu aleyhinde el atmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkin ilamın kesinleşmeden ilamlı takibe konu edildiği, ilamdaki vekile icra emrinin 03.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği ve yedi günlük şikayet süresi içinde 10.12.2009 tarihinde icra mahkemesine gelindiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, takip dayanağı ilam, taşınmazı aynıyla ilgili olmadığı, infazı için kesinleşmesinin gerekmediği, red kararın bu nedenle doğru olduğu anlaşıldığından anılan husus bozma nedeni yapılmamış ve sonucu itibarıyla doğru kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 19/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.