20. Hukuk Dairesi 2017/7898 E. , 2017/6770 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11/06/2009 gün ve 2009/7864-9722 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, karar kesinleştirildikten sonra davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi, onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulması istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasındayüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zeytinlik niteliğiyle davalı ... adına, aynı yer 41 parsel sayılı 2129,77 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tarla niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesiyle; taşınmazın sınırında orman bulunduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu,bu tür yerlerin imar, ihya ve zilyetlikle kazanılamayacağını bu nedenle yapılan tespitin iptaliyle parselin Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin tespitlerinin iptali ile aynı vasıf ve yüzölçümüyle adına tesciline, karar verilmiş, hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine; Dairenin 11/06/2009 gün ve 2009/7864-9722 E.K. sayılı ilamıyla; [“Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,”] karar verilmiştir.
Davalı ... vekili temyiz incelemesi yapılmasını da içeren karar düzeltme dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararının ve Yargıtay ilamının müvekkiline usule uygun olarak tebliğ edilmediğini böylece savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkili adına kadastro tespiti yapılan 101 ada 40 parselin orman içi açıklığı olmadığını 50-60 yıldır tarım yapıldığını beyanla onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Hernekadar; mahkemenin gerekçeli kararı ve Yargıtay ilamı her iki davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre çekişmeli taşınmazların bulunduğu köyünde köy azasına tebliğ edilmiş ve ihbarnamenin kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğat yapıldığı tebliğat parçalarından anlaşılıyor isede davalı ... vekilinin 27.07.2009 tarihli temyiz dilekçesini mahkemeye sunması üzerine mahkemece yaptırılan adres araştırmasına ilişkin tutulan tutanakta; ..."ın dava dilekçesinin mahkemeye sunulduğu tarihte ve karar tarihindeköyünde oturmadığı, adresinde oturduğu anlaşılması üzerine mahkemece kararın kesinleşme şerhi iptal edilerek dosya temyiz incelemesi için daireye gönderilmiştir.
Bu durumda davalı ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile istem temyiz niteliğinde kabul edilerek işin esasına ilişkin temyiz incelemesine geçildi.
SONUÇ: 1- Davalı ... hakkında oluşturulan Dairenin 11/06/2009 gün ve 2009/7864-9722 E.K. sayılı ONAMA İLAMININ AYNEN MUHAFAZASINA,
2- Davalı ... vekilinin temyiz istemi yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine
25.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.