11. Hukuk Dairesi 2016/7217 E. , 2017/2921 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada bozmaya uyularak verilen 02.12.2015 tarih ve 2015/730-2015/716 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin fuar düzenlemesi konusunda faaliyet gösterdiğini, davalınımezunu olduğunu, 01.03.2002 tarihinde müvekkiline ait işyerinde çalışmaya başladığını, satış grup başkanı olarak görev yaptığını, bu görevi nedeni ile davacı şirketin müşteri portföyü, ticari imkanları ve işin yapılması ve pazarlanması için her türlü imkana sahip olduğunu, davalının 31.05.2007 tarihinde işten ayrıldığını, davalı işçinin imzaladığı iş sözleşmesi gereği rekabet yasağı altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 USD karşılığı 234.000,00 TL alacağın 07.11.2007 tarihinden itibaren, 14.083,00 TL ihbar tazminatı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin prim alacaklarını istemesi üzerine ihtilaf doğduğunu ve bunun üzerine işten ayrılma konusunda davacı işveren ile mutabakata varılarak sözleşmenin sona erdiğini, şirketin kendisinden bir talepte bulunmayacağını açıkça beyan ettiğini, müvekkilinin 6 aylık bir eğitim sonrasında Şirketi"nde çalışmaya başladığını, müvekkilinin davacı işveren nezdindeki çalışmaları ile ilgili olarak ticari sırlara vakıf olmadığını, bildiği hususların herkesçe bilinen hususlar olduğunu, rekabet yasağına aykırı bir davranışın söz konusu olmadığını, ailesi ve bakmakla yükümlü kimseleri olan müvekkilinin 3 yıl boyunca çalışmadan men edilmesinin hak ve nesafetle bağdaşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının iş sözleşmesine ekli rekabet yasağına dayalı cezai şart alacağı yanında davalı tarafından sözleşmenin ihbar önerine uyulmadığı iddiasına dayalı ihbar tazminatı talebinin de bulunduğu ünlü kararının temyiz incelemesi sırasında sayılı ve 28/02/2013 günlü kararında davacının talebi yazıldıktan sonra dava konusunun, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra gerçekleşen eylemi sonrasında cezai şart eylemine ilişkin olduğu şeklinde belirleme yapılarak sadece rekabet yasağı ihlaline dayalı dava olarak kabul edilerek kararın görev yönünden bozulduğu, oysa davada ihbar tazminatı talebinin de bulunduğu ve bu talep yönünden Yargıtay"ca hiçbir değerlendirme yapılmadığı, davacının ihbar tazminatı yönünden açtığı dava bakımından 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince yargılama yerinin olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine, ./..
davacının rekabet yasağına ilişkin tazminat davasında uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı Yasa"nın 19, 20, 155, 161 ve TMK"nın 23"ncü maddeleri karşısında davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra 3 yıl süre ile aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirkette hiçbir görevde çalışamaması bir rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bir hüküm olduğundan ve buna dayalı cezai şart koşulunun da geçersiz olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle rekabet yasağına ilişkin tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.