8. Hukuk Dairesi 2019/62 E. , 2020/7743 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava dosyası kapsamındaki davacıların davalı ... dışındaki davalılara yönelik davasının kabulü ile dava konusu 6-7-8 parseller üzerinde kurulu kaçak binanın kal"ine, davalı ... dışındaki davalıların taşınmaza müdahalesinin men"ine, yıkım masraflarının davalı müteahhit İsmet tarafından (birleşen dosyada davalı müteahhit Hasan ile müştereken ve müteselsilen olmak kaydıyla) karşılanmasına, davalı ..."in tapudaki hissesini devrettiği anlaşıldığından bu kişiye yönelik davanın husumetten reddine, birleşen İstanbul 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/348 Esas sayılı dosyası kapsamında açılan davanın kısmen kabulü ile dava konusu 6-7-8 parseller üzerine kurulu kaçak binanın kal"ine, yıkım masraflarının asıl dava dosyası kapsamındaki davalı müteahhit ve birleşen 23.Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamındaki davalı müteahhit tarafından karşılanması kararı nedeni ile bu dosya kapsamındaki davalılardan tahsiline ilişkin istemin reddine, birleşen İstanbul 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/151 Esas sayılı dosyası kapsamındaki davanın kabulü ile; dava konusu 6-7-8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kurulu kaçak binanın kal"ine, yıkım masraflarının davalı müteahhit tarafından karşılanmasına (asıl dava dosyası kapsamında davalı müteahhit İsmet ile müştereken ve müteselsilen olmak kaydıyla) karar verilmiş olup, hükmün asıl ve birleşen davada bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili, birleşen davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... mirasçıları ... vd. vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada dahili davalı ... ve asıl davada dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl davada, kayden malik olduğu 6 parsel sayılı taşınmaz üzerine imara uygun ruhsatlı inşaat yapılması için davalı ... ile Noterde 27.05.1996 tarihinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yaptığını, aynı şekilde komşu 7 ve 8 nolu parsel malikleri ile de dava dışı ..."in benzer sözleşmeler yaptığını, bilgisi ve rızası olmadığı halde her üç parseli kapsar şekilde taşınmazlar üzerine imara aykırı ve ruhsatsız tek bina inşa edildiğini, yüklenici ile yaptıkları sözleşmenin Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/334 Esas sayılı dosyasında feshine karar verilip kararın kesinleştiğini, ne yükleniciye ne de davalılara pay temlik etmediğini, davalıların haksız yere taşınmazını işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminata karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında tazminata ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarını bildirmiş, vefat etmesi üzerine de mirasçıları davayı takip etmişlerdir.
Asıl davada bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise savunma getirmemişlerdir.
Davacılar, birleşen İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/51 Esas sayılı davada, asıl davaya benzer gerekçeler ile davalı ... Şanyer’in dava konusu taşınmazın yıkım masraflarından sorumlu tutulması ve bu bedelin tahlisine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacılar, birleşen İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/348 Esas sayılı davada, asıl davaya benzer gerekçeler ile davalıların dava konusu taşınmaza vaki elatmalarının önlenmesi ile inşaatın yıkılarak eski hale getirilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, (ilk kararda) davalılar ..., ... ve ...."nin haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan çekişme konusu taşınmaza elattıkları gerekçesi ile bu davalılar yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kararın, davacı vekili ile davalılar ..., ... ile ... vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 15.12.2011 tarihli ilamında belirtilen “... 6 sayılı parselin davacıya ait olduğu her bir kat karşılığı inşaat sözleşmesinin maliklerin kendi parselleri ile ilgili olduğu, ne varki, binanın her üç parseli de kapsar şekilde yapıldığı bilirkişi raporu ile ortaya konulmuştur. Ancak, anılan binanın hangi yüklenici tarafından yapıldığı hususu üzerinde durulmadığı gibi, davacının 6 parsel sayılı taşınmazının sınırları içinde kalan binalarda hangi davalının oturduğu da belirlenmiş değildir. Hal böyle olunca; öncelikle yüklenici ..."in davada yer almasının sağlanması, davacı taşınmazındaki binanın hangi yüklenici tarafından ya da her ikisi tarafından birlikte yapılıp yapılmadığının açıklığa kavuşturulması, malikler kat karşılığı inşaat sözleşmelerini kendi parselleri için yaptıklarından yıkımdan yüklenicilerin sorumlu tutulması, davacının 6 sayılı parseli içinde kalan bina bölümlerinde hangi davalıların oturdukları belirlendikten sonra elatmanın önlenmesi isteğinin bu davalılar bakımından kabul edilmesi gerekirken, değinilen hususları içermeyen biçimde yapılan inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçeleriyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, asıl dava dosyası kapsamındaki davacıların davalı ... dışındaki davalılara yönelik davasının kabulü ile; dava konusu 6-7-8 parseller üzerinde kurulu kaçak binanın kal"ine, davalı ... dışındaki davalıların taşınmaza müdahalesinin men’ine, yıkım masraflarının davalı müteahhit İsmet tarafından (birleşen dosyada davalı müteahhit Hasan ile müştereken ve müteselsilen olmak kaydıyla) karşılanmasına, davalı ..."in tapudaki hissesini devrettiği anlaşıldığından bu kişiye yönelik davanın husumetten reddine, birleşen İstanbul 18.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/348 Esas sayılı dosyası kapsamında açılan davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 6-7-8 parseller üzerine kurulu kaçak binanın kal"ine, yıkım masraflarının asıl dava dosyası kapsamındaki davalı müteahhit ve birleşen 23. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası kapsamındaki davalı müteahhit tarafından karşılanması kararı nedeni ile bu dosya kapsamındaki davalılardan tahsiline ilişkin istemin reddine ve birleşen İstanbul 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/151 Esas sayılı dosyası kapsamındaki davanın kabulü ile; dava konusu 6-7-8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kurulu kaçak binanın kal"ine, yıkım masraflarının davalı müteahhit tarafından karşılanmasına (asıl dava dosyası kapsamında davalı müteahhit İsmet ile müştereken ve müteselsilen olmak kaydıyla) karar verilmiş olup; hüküm, asıl ve birleşen davada bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili, birleşen davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... mirasçıları ... vd vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada dahili davalı ... ve asıl davada dahili davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/348 Esas sayılı dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/51 Esas sayılı dava ise, davalı ... Şanyer’in yıkım ve yıkım masraflarından sorumlu tutulması isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Beyoğlu 32. Noterliğinde, çekişme konusu 6 parselle ilgili olarak 27.05.1996 tarihinde davacı ... ile davalı ... arasında, komşu 7 parselle ilgili olarak 10.05.1996 tarihinde davalı ... ile yine yüklenici ... arasında, komşu 8 parselle ilgili olarak da davalı ... ile dava dışı yüklenici ... arasında 03.05.1996 tarihinde Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri yapıldığı, bu sözleşmeler ile yüklenicilerin anlaşmaya konu her üç parsel üzerine ayrı ayrı binalar yapmayı taahhüt ettikleri, davacının; yalnızca kendi taşınmazı üzerine bina yapılması yönünde sözleşme yaptığı halde, anılan parsellerle ilgili tevhit işlemi yapılmadan her üç taşınmazı da kapsayacak şekilde imara aykırı ve kaçak olduğu anlaşılan tek bir bina yapıldığı, Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/334 Esas sayılı dosyası neticesinde, davacı tarafından yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği ve derecattan geçerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı gereğince işlem yapmak ve sonucuna göre hüküm vermek zorundadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Mahkemenin bozma ilamına uyma kararı verdiği ancak bozma ilamı doğrultusunda gerekli iş ve işlemleri yapmadan, bozma gereklerini tam olarak yerine getirmeden karar verdiği sabittir. Şöyle ki; uyulan bozma ilamında davacının 6 sayılı parseli içinde kalan bina bölümlerinde hangi davalıların oturdukları belirlendikten sonra elatmanın önlenmesi isteğinin bu davalılar bakımından kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiş olmasına rağmen Mahkemece, 6 nolu parsel sınırlarına denk gelen kısımda (taraf olarak gösterilen) hangi davalının oturduğu kesin bir şekilde tespit edildikten sonra sadece bu davalılar yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, Nezahat hariç tüm davalıları kapsar şekilde men kararı verilmesi doğru değildir.
Ayrıca yargılama aşamasında payını devreden bir kısım davalılar yönünden de karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tarihi itibariyle paydaş olmayan bu davalıları kapsar şekilde hüküm tesis edilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
O halde; Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde uyulan bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapılıp yeniden hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Asıl ve birleşen davada bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili, birleşen davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... mirasçıları ... vd vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada davalı ... vekili, asıl davada dahili davalı ... ve asıl davada dahili davalı ...’in temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nin 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.