Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından, genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin borçluya 01.10.2007 tarihinde tebliği üzerine, adı geçen borçlu vekilinin yasal (7) günlük itiraz süresini geçirerek 15.11.2010 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdikten sonra, tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve takipten 08.10.2010 tarihinde haberdar olduklarını belirterek bu tarihin tebliğ tarihi olarak kabulü talebiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir.
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvuru, İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, bu başvurunun, aynı maddenin 1 .fıkrasına göre usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunludur.
Somut olayda borçlu, usulsüz tebliğ işlemini 08.10.2010 tarihinde öğrendiğini bildirdiğine göre, 15.11.2010 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuru İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır.
O halde, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.