Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 33/1.maddesine göre "icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemelerine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercice re"sen yapılmış veya usulüne göre tastik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği taktirde icra geri bırakılır"
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re"sen yapılmış veya tastik olunmuş belgelere veya icra zaptına istnat ettirilmelidir."hükmünü içermektedir.
Borçlu, hakkında başlatılan ilamlı icra takibiyle ilgili olarak mahkemeye yaptığı başvuruda itfa nedeniyle takibin iptali talebinde bulunmuştur.HUMK.76.maddesine göre hukuki tavsif hakime ait olup başvurunun İİK.33.madde kapsamında yorumlanması gerekir.
Bu durumda, mahkemece, borçlunun  sunduğu belgeler taraf beyanları anılan madde hükmüne göre değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın menfi tespit istemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle ret kararı verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.