Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliğiyle davalı Hazine adına 1984 yılında tescil edilmiştir.
Davacılar, 24.01.2007 havale tarihli dilekçe ile kadastro mahkemesine açtığı davada; bulunan 148.327 m² yüzölçümündeki 200 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hükmensayılı kararı ile babaları ve diğer hissedarlar adına tapuya tescil edilmesine rağmen bölgede yapılan orman kadastrosu sırasında yaklaşık 45 dönümlük kısmının Hazine adına tespit edilen 200 ada 12 sayılı parsel içerisinde bırakıldığını, bu kısma ilişkin tespitin iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir; kadastro mahkemesince, dava konusubulunan 200 ada 12 parsel sayılı taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olduğundan kadastro tutanağı tanzim edilmediği için mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/03/2008 gün ve 2008/1129 - 2008/4899 E. K. sayılı kararı ile onanmıştır.
Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonunda sayılı dosyada dava konusu taşınmaza ilişkin orman araştırmasının yapılıp yapılmadığı, resmi belgelerde (memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki) konumlarının tespit edilip edilmediği orman bilirkişisinin dinlenip rapor düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin açıklığın bulunmadığı, bu halin kesin hüküm oluşturmayacağı kabul edildiği, taşınmazın 1975 yılında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını belirleyerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacılara yükletilmesine 25/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.