Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davalıları ... mirasçıları vekilince istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili, 20.10.1982 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açtığı dava ile köyünde bulunan tapunun Haziran/327 tarih 106 no"da dına kayıtlı taşınmaz malın tapu kaydına bakılmadan 1942 yılında 3722 m2 yüzölçümlü olarak Mustafa oğlu Remzi Kurtulmuş"a tevzi edilip Haziran/1942 tarih 100 no"da senetsizden namına tescil edildiğini, 18.11.1955 tarihinde yapılan mahalli tespit neticesi özel olarak 160 sayılı parsel ile numaralandırılmış ve 6600 m2 olarak tespit edildiğini ve 2878 m2 fazlalığa Hazinece el konulmasının istenildiği, ancak taşınmaz malın orman sayılan yerlerden olduğunun tarım bakanlığınca bildirildiğinden herhangi bir işlem yapılmadığını, adı geçen köye 1978 yılında tapulama girdiğini, tapu kaydının zemine uygulanarak 975, 799 ve 976 parsel sayıları ile tespit edildiğini, bu parsellerden 975 sayılı 1360 m2 yüzölçümlü ile 799 parsel sayısı ve 5700 m2 yüzölçümlü taşınmaz malların davalılardan ... adına 976 parsel sayılı 8440 m2 yüzölçümlü taşınmaz malın diğer davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, her üç parselin dayandığı tapu kaydının Haziran/1942 tarih 100 nolu tapu kaydı olup 1942 yılında 3722 m2 olarak tevzi edildiğini, oysa yapılan tapulama işlemi sonunda üç parselde toplam 15.500 m2 gelmekte olup üç parselde 11778 m2 fazlalık olduğunu,bu nedenlerle 975,799,976 parsel sayılı tapu kayıtlarının iptali ile Haziran 1942 tarih 100 nolu tapu kaydı gereğince 3722 m2 dışında kalan ve yeni kayıtlara göre 11778 m2 fazlalık taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinin 1985/78 E. - 1985/135 K. sayılı dosyasıda, davacı tarafından davalılar ... ve diğerleri aleyhine aynı taşınmaza ilişkin olarak tapu iptali ve tescil talep edildiği, iş bu dava dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmelerine karar verildiği anlaşılmıştır.

Asliye hukuk mahkemesinin 1983/18 E. - 1989/320 K. sayılı dosyasında yine asliye hukuk mahkemesinin 1985/77 E. - 1986/136 K. sayılı dosyası ile birleştirilmiş olduğu, davacı Hazine tarafından davalılar ... ve diğerleri aleyhine aynı taşınmaza ilişkin olarak tapu iptali ve tescil talep edildiği, işbu dava dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmelerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesi ise asıl davanın ... yönünden reddine, asıl davanın, birleşen 1985/78 Esas, birleşen 1983/18 Esas sayılı dava ve 1983/18 Esas sayılı dosyası ile birleşen 1985/77 Esas sayılı davaların kabulü ile dava konusu köyü 975 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, 799 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 26/11/2012 tarihli raporlarında turuncu kalemle belirlediği (sınırlar içerisinde kalan 3.635 m2"lik yerin) dışında kalan 2.065 m2"lik yerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, 976 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişilerinin 26/11/2012 tarihli raporlarında turuncu kalemle belirlediği (sınırlar içerisinde kalan 87 metrekarelik yerin) dışında kalan 8.353 m2"lik yerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tesciline karar vermiş, hüküm birleştirilen dosya davalıları ... mirasçıları vekilince esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu miktar fazlalığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1987 yılında orman kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve temyize konu bölümlerin tapu kaydı miktar fazlası olduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince birleştirilen dosya davalılarından onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 25/09/2017
gününde oy birliği ile karar verildi.