10. Hukuk Dairesi 2017/4636 E. , 2018/2393 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının davalılardan müteveffa ... nezdinde 01.05.1993-31.08.1995 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 18.07.1994-31.08.1995 tarihleri arasında 462824 sicil sayılı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine dair davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 28.10.2013 tarih, 2013/6445 Esas, 2013/19246 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma sonrası verilen kararda, davanın kabulü ile, davacının 01.05.1993-31.08.1995 tarihleri arasında davalı işveren yanında Kuruma bildirilenler hariç 840 gün daha sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararma uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilk kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle, 01.05.1993-18.07.1994 döneminin kabul edilerek, davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine riayet edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın;
1) Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek yerine; "Davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işverene ait ... sicil numaralı işyerinden Kuruma bildirilenler dışında, 18.07.1994 - 31.08.1995 tarihleri arasında bu dönemlerde geçerli olan prime esas alt kazanç üzerinden hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine," ibarelerinin yazılmasına,
2) Hüküm fıkrasının 5. bendinin sonuna, "verilmesine" ibaresinden sonra gelmek üzere "davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine," ibaresinin eklenmesine,
3) Hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan "toplam 926,10 TL yargılama giderinin" ibaresinden sonra gelen ibarelerin silinerek yerlerine "445,00 TL" nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin yazılmasına,
Hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ile ..."a iadesine, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.