10. Hukuk Dairesi 2015/24737 E. , 2018/2401 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali ve ihtirazi kayıtla ödenen bedelin yasal faizi ile iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, kararında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 2003/10 ilâ 2004/9. aylara ilişkin prim borcunun dava dışı ... ve ... Pazarlama Ltd.Şti.’ne ait borç olup, şirketlerinin anılan şirketten veri toplamak amacıyla hizmet satın aldığı, aralarında alt işveren üst işveren ilişkisinin bulunmadığı, borçları olmadığı halde teşvikten yararlanabilmek için ödeme emirlerine konu borcu ihtirazi kayıtla ödediklerini beyanla, borcun tahsili için davalı Kurum tarafından düzenlenen ödeme emrinin iptalini ve ödedikleri meblağın yasal faizi ile istirdadını talep etmiş olup; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinde, 2003/10-2004/6.aylar arası prim ve gecikme zammının davacı yönünden iptaline ve bu aylara ilişkin dönem yönünden borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle ödenen meblağın faizi ile birlikte davacıya iadesine, ödeme emrindeki 2004/7-8-9 aylara ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
6183 sayılı AATUHK m.58 uyarınca, kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin “böyle bir borcun olmadığı”, “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” yönündeki iddiaları ile itirazda bulunarak ödeme emrini iptal ettirmesi mümkündür. Görüldüğü gibi, ödeme emrinin iptali davasında, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları bu üç nedenle sınırlandırılmıştır.
Bununla birlikte, 506 sayılı Yasanın 87. maddesinde; “Sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun iş verene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işveren de sorumludur. Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir.” hükmünü içermekte olup, bu hüküm ile asıl işverenin sorumluluğunun kapsamı belirlenmeye çalışılmıştır. Aracıdan söz edebilmek ve asıl işvereni, aracının borçlarından ötürü sorumlu tutabilmek için, maddenin tanımından ortaya çıkan bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır. Asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri yada işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde yada bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatına haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle davacının ihtirazi kayıtla ödeme yaptığı iddiası karşısında ihtirazi kayda ilişkin belge araştırılmalı, takiben davacı şirket ile dava dışı ... ve ... Pazarlama Ltd.Şti. arasındaki ilişki araştırılarak, asıl işveren alt işveren ilişkisi olup olmadığı tespit edilmeli, bu amaçla aralarındaki sözleşme celbedilerek, ilgili tüm kayıtlar getirtilmek suretiyle varılacak sonuca göre hüküm tesis edilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.03.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.