1. Hukuk Dairesi 2017/3489 E. , 2017/4698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, davacı ..."nın işlerinin kötüye gitmesinden dolayı taşınır, taşınmaz mallara haciz ve ipotek tesis edilmesi nedeniyle ... ... 68.000 TL. borç aldığını, ödediği 8.000 TL"nin faize sayıldığını, davalıların tefecilik yaptığını anlayarak borcunu ödemek için çareler aradığını, traktörünü davalı ... kredi alabilmek için devrettiği halde borcun devam etmesi üzerine, müzayaka halinden yararlanan davalıların davacı ..."nın eşi ve annesi olan diğer davacılara ait 17 parça taşınmazın bir kısmının vekaleten, bir kısmının da bizzat temlikini sağladıklarını bir kısım taşınmazların da kendi aralarında devredildiğini, devredilen taşınmazlar içinde oturdukları evlerinin de olduğunu, temlikten sonra tehditle taşınmazları terk etmelerinin istendiğini, davalılar hakkında tehdit, yağma ve dolandırıcılıktan şikayetçi olduklarını, hile ve ikrah nedeniyle tescillerin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptaliyle adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı ..., iyiniyetli malik olduğunu, diğer davalılar ise taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...İlk el konumundaki davalılar yönünden hile olgusunun ispatlandığı, davacıların yanıltıldığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi, 2.el konumundaki davalı yönünden iyiniyet hususunda hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece ‘...Davacıların kayden maliki oldukları 17 parça taşınmazın ve bir adet traktör kaydının ilk el durumundaki davalılar ... ... ve ..."a devir işlemleri sırasında davalılar tarafından yanıltıldıkları sabit olup bu davalılar üzerinde kalan 15 adet taşınmaz ve bir adet traktör kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Dosya içerisindeki tüm deliller, özellikle dava konusu taşınmazların ... ilçesinde olduğu halde davalı ..."nın Develi ilçesinde ikamet etiği ve taşınmazların bulunduğu ilçe ile herhangi bir alakasının olmadığı, davacıların şikayeti üzerine davalılar ..., ... ve ve ... aleyhine tefecilik suçlaması ile Asliye Ceza Mahkemesinde açılan dosya içeriği, davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 15.8.2009 tarihli tehdit olayı ile ilgili olarak Sulh Ceza Mahkemesindeki dosya içeriği ve yine davacı ... tarafından davalılar ..., ... ve ... hakkındaki şikayet üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sırasında tutulan 11.9.2009 tarihli polis tutanağına ve eldeki dosyada dinlenen tanıklar ..., ... ve ... ... beyanlarına göre; 36 ve 42 parsel sayılı taşınmazların davalı ..."ya intikalinden sonra da davalılar ... ve ... taşınmazları sahiplendikleri ve tasarruf ettikleri, yeni kira sözleşmesi yapılması ve kira bedellerinin tespiti için kiracılarla konuştukları, kiracılara "evlerin kendilerine ait olduğunu söyledikleri", davalı ..."nın tanık ... " evleri dolaylı yollardan aldık, karıştırma orasını" şeklinde beyanda bulunması, ve evlerin boşaltılması karşılığında bu tanığa bedelsiz evlerden birisini vermeyi teklif etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yine 11.9.2009 tarihli polis tutanağına göre ..."in de Kahramanmaraş iline gitmek için diğer davalılarla birlikte seyahat ettiğinin telefonda davalı ... tarafından ifade edilmesi gibi olaylar ve olgular birlikte değerlendirildiğinde; ikinci el konumundaki davalı ..."in de durumu bilen kişi konumunda olup, ediniminde iyiniyetli olmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 1023.maddesi gereğince, sicilin aleniliği ve güvenilirliği ilkesi gereği, taşınmazı sicilden edinen iyiniyetli kişi konumunda bulunmadığından TMK"nın 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca; çekişmeli 212 ada 36 ve 42 parseller bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek anılan parseller bakımından davanın reddine karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... dışındaki davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar ve bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacılar ve bir kısım davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 27.134.72 TL. bakiye onama harcının da davalılardan hisseleri oranında alınmasına, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.