10. Hukuk Dairesi 2017/5172 E. , 2018/2444 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde , ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, Mahkemece, ..., ... ve ... yönünden verilen hüküm isabetliyse de, ilk kararın davalı ...Ş. tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle, davacı
Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine riayet edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; ilamın hüküm kısmının silinerek yerine;
"Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-54.044,61 TL tazminatın onay tarihi olan 23/08/2006 153,56 TL tazminatın ödeme tarihi olan 14/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte teminat bedeli olan 30.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalı ...den tahsiline,
2-Diğer davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine
3-Karar ve ilam harcı olan 2.049,30 TL harcın davalı ...nin (teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.955,30 TL yargılama giderinin davalı ...Ş,"nin (teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
5-Davacı Kurum kendini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.600,00 TL"nin (teminat bedeli ile sınırlı olmak üzere) davalı ...Ş."den tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davalılar ..., ... ve ... tarafından yapılan 206,00 TL tebliğ gideri, 51,65 TL dosya gönderim bedeli toplam 257,65 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ..., ... ve ..."a verilmesine,
7-Davalılar ..., ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.294,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ..., ... ve ..."a verilmesine,
8-Davacı tarafça mahkeme veznesine depo edilen gider avansının kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesine müteakip HMK"nın 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine," sözcük ve rakamlarının yazılarak ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.