Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14390
Karar No: 2017/4708
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/14390 Esas 2017/4708 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/14390 E.  ,  2017/4708 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, Mahalli İskan Komisyonu"nun 29/06/1998 tarihli kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca göçebe olması nedeniyle aile temsilcisi davalı ..."in hak sahibi sayılmasına karar verildiğini ve buna bağlı olarak dava konusu 436 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ve ailesi olan diğer davalılar adlarına 26/10/2007 tarihinde tescil edildiğini, başvuru tarihinden önce davalı ..."in Bağ-Kur kaydının bulunduğunun tespit edildiğini, tespit üzerine davalıların göçebe olmadıkları gerekçesiyle Mahalli İskan Komisyonu"nun 15/06/2011 tarih ve 2011/51 sayılı kararı ile davalıların hak sahipliklerinin iptaline karar verildiğini, davalıların hak sahipliğinin iptali kararına karşı iptal davası açtığını, ... İdare Mahkemesi"nin 04/06/2012 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Mahalli İskan Komisyonunun iptal kararının halen geçerli olduğunu, davalılar adına olan kaydın yolsuz hale geldiğini ileri sürerek çekişme konusu 436 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir.
    Davalı ..., hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, yine kendileri tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığını, ayrıca 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında mülga 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği hükmünün düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, Danıştay 8. Dairesinin 18/12/2013 tarih ve 2013/5988 Esas 2013/10404 Karar sayılı ilamına atıf yapılarak davacıların hak sahibi oldukları tarihte yürürlükte bulunan yasa ve yönetmeliklerde kimlerin göçebe olabileceğine dair açık bir düzenlemenin bulunmadığı ve davacıların birlikte iskan edildiği göçebe gruba dahil olmaları ve başvuru sırasında ibraz ettikleri belgelerin sahte olduğu iddiası bulunmadığı gibi hileli hareketlere başvurdukları yönünde de bir iddianın bulunmadığı, ayrıca 12/07/2013 tarihinde kabul edilen 6495 sayılı Kanun ile 5543 sayılı İskan Kanununa eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasında "" Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder"" hükmüne yer verilmesi karşısında Mahalli İskan Komisyonunun hak sahipliğinin iptaline dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gibi tescilin yolsuz olduğunun kabulü halinde dahi 4721 sayılı Kanunun 712.maddesi uyarınca davacıların taşınmazı kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinmelerinin korunması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Somut olayda, davanın açıldığı 12/07/2013 tarihinde taşınmazın (1/3)’er payının davalılar adına kayıtlı olduğu sabittir.
    Her ne kadar, Mahalli İskan Komisyonunun hak sahipliğinin iptaline dair karar, davalılara tebliğ edilmemiş ise de, davalıların ... İdare Mahkemesi 2011/1746 Esas sayılı dosyası üzerinden kararın iptali istemi ile dava açtıkları, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve 10/09/2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, iptal kararından davalıların haberdar oldukları kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca; davalılar adına olan tahsis işlemi iptal edildiğine ve bu iptal kararı kesinleştiğine (artık tescilin dayanağı ortadan kalktığına) göre mevcut kaydın yolsuz tescil durumunda bulunduğu gözetilerek davanın kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi