Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15771
Karar No: 2017/3040
Karar Tarihi: 24.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/15771 Esas 2017/3040 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/15771 E.  ,  2017/3040 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasında görülen davada bozmaya uyularak verilen 26/06/2015 tarih ve 2011/551-2015/567 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 01.12.2005 tarih ve 140 sayılı kararına istinaden müvekkilinin davalı şirketteki % 46,12 oranındaki hissesi, müvekkili ile dava dışı arasında imzalanan sözleşme ile anılan şirkete devredildiğini, ihale şartnamesinin 25.14 ve 27.02.2006 tarihli hisse satış sözleşmesinin 6. maddeleri uyarınca davalı şirketin 2005 yılı kâr payının müvekkiline ait olacağını, davalı şirketin 2005 yılı 3, 6 ve 9. ayları mali tablolarının sayılı tebliğine göre hazırlanıp 01 Ocak - 30 Eylül 2005 dönem kârı (347.294.543) TL olarak açıklanmışken, 12 aylık mali tablolarının hazırlanıp 01 Ocak-31 Aralık 2005 dönemi net kârının (193.392.407) TL olarak açıklandığını, 2005 yılı bilanço ve kâr-zarar hesaplarının müvekkilinin muhalefetine rağmen 30.03.2006 tarihli genel kurul toplantısında kabul edildiğini, hesaplama sisteminin yıl içinde müvekkiline daha az kâr payı ödenmesi amacıyla değiştirildiğini ileri sürerek, 30.03.2006 tarihli genel kurul kararının iptalini, (35.673.249) TL kâr payı fark tutarının temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin hisselerini devralan ihale bedelini ödemek için bir kısmı yabancı bankalardan olmak üzere kredi kullandığını, bu nedenle mali tabloların sistemine uygun şekilde hazırlamak zorunda olduğunu, tarafından da 07.03.2006 tarih 3483 sayılı yazı ile müvekkilinin 2005 yılı mali tablolarının sistemine göre hazırlanmasına izin verildiğini, aslında yürürlükteki mevzuat uyarınca böyle bir iznin alınmasının zorunlu da olmadığını, sisteminin şirketlerin yararına olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    . vekili davaya müdahale talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davalının 31.12.2005 tarihli bilançosunu göre düzenlemesinin tebliğine uygun olduğu, 2005 yılı mali tablolarının göre düzenlenemeyeceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, bağımsız denetimden geçmiş 2005 yılı mali tablolarına ilişkin kâr payı dağıtımının mevzuatına uygun olarak yapılmış olduğu, genel kurul kararının iptali koşullarının oluşmadığı, davacının üçüncü kişi ile yapmış olduğu sözleşme hükümlerinin sözleşmelerin nisbiliği ilkesi olarak sözleşmenin karşı yanı için bağlayıcı olacağı, sözleşmenin tarafı olmayan davalı için söz konusu sözleşme hükmünün bağlayıcılığından söz edilemeyeceği, davalıya karşı sadece şirket ortaklığından kaynaklanan haklara dayalı olarak genel kurul kararının yasa, ./..


    anasözleşme ve iyiniyet kaidelerine aykırılığı ileri sürülerek talepte bulunulabileceği ve bu şartların mevcut olmadığı, davacının, bir mağduriyeti söz konusu ise bunu “akidi nezdinde” araması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, davalı şirketin 30.03.2006 tarihli genel kurul kararının iptali ve bu toplantıda eksik hesaplandığı ileri sürülen 35.673.249 TL kâr payı farkının tahsili istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, daha önce verilen davanın reddi kararı Dairemizin sayılı ilamıyla bozulmuş olup, mahkemenin kararı davacı ile dava dışı . arasında imzalanan 27.02.2006 tarihli hisse satış sözleşmesi ile ihale şartnamesinin ve SPK’nın 05.05.2006 tarih ve 7484, 08.05.2006 tarih ve 7577 sayılı yazıları ile davalı vekilinin beyanında geçen 15.08.2006 tarihli yazılarının dosyaya getirtilerek incelenmesi, sayılı tebliği ile 25 sayılı tebliğe eklenen Ek 1. maddenin ne zaman yürürlüğe girdiğinin araştırılması, davalı şirketin 2005 yılı ilk üç ara döneminde benimsediği ve kamuya açıkladığı hesaplama şeklini hangi zorunlu nedenlerle dördüncü ve son dönemde değiştirdiğinin değerlendirilmesi, davalı şirketin tüm bu işlemleri yapmasının mümkün veya sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığının incelenmesi, davalı şirketin dava konusu işleminin 25 numaralı tebliğe aykırı olduğuna ve yeniden düzenlenmesi gerektiğine dair kararlarının iptali için açılan davalarda idare mahkemelerince verilecek kararların kesinleşmesinin beklenerek işbu davayı nasıl etkileyeceğinin değerlendirilmesi ve gerekirse farklı bir bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden inceleme yaptırılması gerekçeleriyle eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yeni bir bilirkişi raporu alınmış ve alınan heyet raporuna göre karar verilmiştir. Bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda tarafından 21.12.2004 tarihinde yayımlanan ve yürürlüğe giren sayılı tebliğ ile sayılı tebliğde yapılan değişiklik sonucunda dileyen işletmelerin göre 2004 ve diğer yılların mali tablolarını düzenleyebilmesine izin verilmiş olması nedeniyle davalıya hitaben yazdığı cevabi yazının sayılı Tebliğine ve davalı şirketin 31.12.2005 tarihli bilançosunu göre düzenlemesinin de SPK Tebliğlerine uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak bozma ilamında belirtilen hususlarda gerek bilirkişi raporunda gerek mahkeme kararının gerekçesinde bir değerlendirme ve tartışma yapılmamıştır.
    Bu nedenlerle uyulan bozma ilamı doğrultusunda idari yargı davalarının sonucu dikkate alınarak ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın bozma ilamında belirlenen eksik hususlar çerçevesinde tartışılarak değerlendirilmesi, gerektiğinde buna ilişkin yeniden uzman bir heyetten bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi