Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiş, borçlu ... vekilinin borca kısmi itirazı üzerine, Mahkemece, borçlunun 10.12.2009 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında borcun tamamını kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunmuş olması nazara alınarak, itirazının reddine karar verilmişse de; borçlunun borca (itfa) kısmi itirazından sonra, hakkında yapılan haciz işlemi sırasında borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunmuş olması, daha önceden icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazı hükümsüz kılmaz. Bir başka anlatımla, bu durum itirazın incelenmesi isteğinden vazgeçildiği sonucunu doğurmaz.
Şu hale göre borçlu, borcun 2.350 TL’sinin muhatap banka tarafından İİK"nun 169/a maddesine uygun olarak ödendiğini kanıtlamış bulunduğundan mahkemece bu kısım yönünden itirazın kabulü yerine yazılı gerekçelerle itirazın tümden reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.