Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13862
Karar No: 2018/13373
Karar Tarihi: 26.12.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13862 Esas 2018/13373 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/13862 E.  ,  2018/13373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı şirketin ... Belediyesi ..."nun elektrik ve aydınlatma işlerinin yapımını üstlendiğini, davacının davalı belediyenin düzenlediği 4 adet hak ediş raporu doğrultusunda davalı belediyeden toplam 1.195.054,85 TL alacağı olduğunu; davalı belediyenin sadece bu fatura bedellerinden 70.000,00 TL"yi ödediğini,alacak bakiyesi olan 1.125.054,85 TL nin tahsili için ise ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2009/3218 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı şirketin bu icra dosyası ile alacağını cebri icra yoluyla ile tahsil ettiğini; ayrıca, davacının davalı belediyenin ısrarı ile harici yapılan ödemeleri de icra dosyasına bildirdiğini, icra müdürlüğünün 14/06/2011 tarihinde yaptığı kapak hesabı ile davacıya fazladan 707.628,67 TL ödeme yapıldığına dair karar verildiğini,bu kapak hesabının hatalı olduğu düşünülerek davalı ... tarafından memur işleminin şikayeti hususunda... 1.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2011/198 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve kararda dosyada alınması gerekli tahsil harcı miktarının 62.511,35 TL olduğunu; davalı ... tarafından bu tutardan fazla yatırılan tahsil harcının hazineden iadesi konusunda muhtariyetine ve 768.926,58TL fazla ödemenin davacı taraftan davalı belediyeye iadesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini; ancak, icra hukuk mahkemesince davacı tarafından ödenmesi gereken tahsil harcı üstündeki fazla ve yersiz ödenen tahsil harcı miktarının ayrıca hesap edilmediğini,bu tahsil harcının davacının davalıya iade etmesi gereken 768.926,58 TL tutar içinde olup, fazla ve yersiz alınan tahsil harcının bu miktardan mahsup edilmediğini,böylece davalının haksız zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL"nin ödeme tarihinden, kabul edilmemesi halinde dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; gerekli hususların ...1.İcra Mahkemesi"nin 2011/198 Esas sayılı dosyasında değerlendirildiğini, Yargıtay aşamasından geçtiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/198 Esas sayılı dosyası ile tahsil harcı miktarının şikayet yolu ile belirlendiğini, icra takibindeki tahsil harcının takip hukukuna ilişkin olduğu, takip hukuku ile ilgili hususlarda görevli mahkemenin ise icra mahkemeleri olduğunu ve icra mahkemesince de konu ile ilgili yargılama yapıldığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmek, için öncelikle, davalının mal varlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. Bu zenginleşme, mal varlığının artması şeklinde olabileceği gibi, azalmasının önlenmesi şeklinde de olabilir. Zenginleşmenin miktarı istenebilecek alacağın da üst sınırını oluşturur.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan, tahakkuk etmemiş veya varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hata sonucu verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Bununla birlikte, HMK"nun 266. maddesi hükmüne göre; Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde; icra hukuk mahkemesinde, davacının davalıya iade etmesi gereken tutardan tahsil harcının düşülmesi gerekirken düşülmeyerek davacıdan fazladan tahsil harcı alındığını ileri sürerek; fazla alınan tahsil harcının iadesi isteminde bulunmuş; mahkemece, uyuşmazlığın takip hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davacı tarafından iadesi talep edilen tahsil harcının, mahkeme kararı ile davalıya iade edilmesine karar verilen 768.926,58 TL tutar içinde olması halinde davalı taraf tahsil harcı miktarınca zenginleşecek ve somut olayda sebepsiz zenginleşmenin koşulları oluşacaktır.Hal böyle olunca, mahkemece; konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, davacının itirazlarını karşılar şekilde, icra dosyasında alınması gereken tahsil harcının hesap edilerek, icra hukuk mahkemesinde davacının iade etmesine karar verilen tutarın içinde,davalının uhdesinde kalan harç miktarı olup olmadığının tespiti ile davalıya yapılan hatalı ödeme varsa bu hatalı ödemenin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek; hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi