3. Hukuk Dairesi 2017/10754 E. , 2018/13376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ... "nin 10.11.2009 tarihinde ... Organize Sanayi Bölgesinde dava dışı ... "e ait işyerinin çatı izolasyonu işini yaparken, elektrik akımına kapılmak suretiyle çarpılarak öldüğünü, manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 30.000,00 TL, davacı kardeşler için ayrı ayrı 15.000,00"er TL manevi tazminatın davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; İş Mahkemesi sıfatıyla bakılan davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 22.01.2015 tarihli ve 2014/18321 E., 2015/781 K. sayılı ilamı ile; uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil, görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle ve asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı olay tarihi, tarafların yakınlık derecesi, vefat edenin yaşı, paranın satın alma gücü, davalının sıfatı ve işgal ettiği makamı ve 4721 Sayılı TMK m.4 hakkaniyet ilkesi gereğince manevi tazminat talebinin;
A) Davacı baba ..."nin talep ettiği 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacı anne ..."nin talep ettiği 30.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Davacı kardeş ..."ın talep ettiği 15.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
D) Davacı kardeş ..."nin talep ettiği 15.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
E) Davacı kardeş ..."nin talep ettiği 15.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-) Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin, Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü’ne karşı açmış olduğu manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme kararlarında hangi hususların belirtilmesi gerektiği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388.maddesi ile 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar (hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak, hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır.Mahkemece hükmün gerekçesinde; 11.07.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı ... Bölgesinin %20 oranında, işveren ... Yapı Kimyasalları Tur. San. Tic. Ltd. Şti.nin %30 oranında, ... "in %20 oranında ve müteveffa ... "nin %30 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği ve bu raporun hükme esas alındığı belirtilmiştir.Ancak dosyanın incelenmesinde; mahkemece dosya kapsamında alınan tek bilirkişi raporunun 04.07.2013 tarihli (15.07.2013 havale tarihli) bilirkişi raporu olduğu, söz konusu raporda davalı ... San. Bölgesinin %30, ... Yapı Kimyasalları Tur. San. Tic. Ltd. Şti %50, Müteveffa ... "nin ise %20 oranında kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı, mahkemece bu dosya kapsamında alınan başkaca rapor bulunmadığı görülmüş olup, hükmün gerekçesi bu haliyle kendi içerisinde çelişkilidir.
Dosya içerisinde, ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2011/539 E. Sayılı dosyasında alınan 11.07.2014 tarihli bilirkişi raporunun bir örneğinin bulunduğu ve gerekçede belirtilen kusur oranlarının bu raporda tespit edildiği anlaşılmakta ise de, henüz derdest olup kesinleşmeyen ve davacıların da taraf olmadığı dosyada alınan raporun hükme esas alınamayacağı kuşkusuzdur.O halde mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu konusunda, tereddüte yer vermeyecek ve gerekçenin kendi içindeki çelişkisini giderecek şekilde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.