21. Hukuk Dairesi 2014/11544 E. , 2015/9206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 13/05/2010- 20/05/2013 tarihleri arasındaki çalışmasının en son aylık 2.500 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Uyuşmazlık, somut olayda nitelikli işte çalıştığı iddiasında bulunan davacının prime esas gerçek kazancının ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri kapsamında hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar içinse tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa da tanık dinletilmesi mümkündür.
Davacı işçi, davalı işyerinde nitelikli işçi ( Makina Operatörü ) olarak çalıştığını ileri sürmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; 13/05/2010- 20/05/2013 tarihleri arasında davalı işyerince davacı adına Kurum"a kesintisiz ve tam olarak hizmet bildiriminde bulunulduğu, prime esas kazancın ise asgari ücret üzerinden Kurum"a bildirildiği, davacının davalı işyerinde geçen hizmetleri öncesi 06/02/2008-16/02/2010 tarihleri arasında 1008625 sicil no lu dava dışı ... Beton A.Ş. de geçen hizmetlerine karşılık prime esas kazanç olarak en son 2.155 TL nin Kurum"a bildirilmiş olduğu, davalı işyerinde geçen hizmetleri sonrasında hizmetinin geçtiği dava dışı .... İnşaat ünvanlı işyerinde ise 2013/08 ayı hizmetine karşılık düzenlenen ücret bordrosunda 2.573,32 TL nin prime esas kazanç olarak Kurum"a bildirilmiş olduğu, 2010/5-2013/5 dönem bordrolarının getirtilmiş olduğu, 2010/5-2013/5 aylarına ait ücret bordrolarının getirtildiği, yapılan ücret araştırmaları neticesi Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 28/06/2013 tarihli yazı cevabı ile “2006 Kasım ayı itibariyle "Makina Operatörü ve montajcıları" olan emsal işçinin 813 TL aylık brüt, 2010 yılı Kasım ayı itibariyle "Sabit Tesis ve Makine Operatörü" olan emsal işçinin 1.107,00 TL aylık brüt ücret alacağı”nın Mahkeme"ye bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, bordrolu davacı tanıklarının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının davalı işyerinde “Makina Operatörü” olarak hizmetinin geçtiği konusunda uyuşmazlığın bulunmaması ve davacının davalı işyerinde geçen hizmet süreleri öncesi ve sonrası dava dışı işyerlerinde geçen hizmetleri karşılığı bu işyerlerince Kurum"a bildirilen prime esas ücretin asgari ücretin çok üzerinde kalmasına göre Mahkemece davacının davalı işyerinde geçen hizmetine karşılık gerçek ücretin şüpheden uzak bir şekilde yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Nitelikli ve tecrübeli bir işçinin, yaptığı işin özelliğine göre asgari ücret üzerinden ücret alması, hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumun belirlenmesi halinde, işveren tarafından asgari ücret üzerinden düzenlenen belgelerin aksinin kanıtlanamayacağı düşünülemez.
Mahkemece yapılacak iş, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yaparak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.