Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7985
Karar No: 2017/3062
Karar Tarihi: 25.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7985 Esas 2017/3062 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/7985 E.  ,  2017/3062 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasında görülen davada sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23.05.2017 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, 29.11.2004 tarihinde 5 yıl süreli olarak imzalanan işletme sözleşmesinin 29.11.2009 tarihinde sona erdiğini, asıl davada davalı dağıtım şirketinin gönderdiği ihtarnamede aralarındaki kira sözleşmesinin ve varsa kira sözleşmesi ve yatırım hakkındaki protokol ve eklerinin kararlarında grup muafiyeti kapsamında öngörülen süreyi aşan kısmının ifasının hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, bu doğrultuda, bu süreyi aşan kısımla ilgili olarak rekabet etmeme yasağı ve sözleşmeyi ifa zorunluluğu ortadan kalkmış olup, söz konusu süreden sonra herhangi bir akaryakıt dağıtım lisansı sahibi şirketle lisans alarak bayilik yapılabileceği kabul ve beyan edilerek aralarındaki bayilik ilişkisinin bittiğini, buna rağmen karşı yanın sözleşmeye konu numaralı hesaptan düzenlenen 3861 numaralı teminat mektubunu iade etmediğini ileri sürerek, 200.000 TL bedelli kat"i süresiz teminat mektubunun, akti ilişkinin sonlanması sebebi ile iadesine, 29.11.2009 tarihinden bu yana, müvekkili tarafından bugüne kadar ödenen 18.900,00 TL"sının ve dava sonuçlanıncaya kadar ödenecek komisyon bedellerinin her bir ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte karşı taraftan tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin, karşı tarafça teminat mektubunun iadesinden kaçınılması sebebi ile uğramış olduğu 10.000,00 TL"sı tazminatın 29.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    ../...

    Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, akaryakıt istasyonu kurulması ve işletilmesi amacıyla 29.11.2004 tarihli bayilik sözleşmesi akdetmek suretiyle asıl davada davacı- birleşen davada davalıya işleticilik hakkı tanındığını, bayilik sözleşmesinin imzalanması akabinde, ariyet sözleşmesi imzalanarak akaryakıt istasyonunun işletilmesi için gerekli olan tüm malzeme ve teçhizatın asıl davada davacı – birleşen davada davalıya teslim edildiğini, istasyonda kullanılan ve mülkiyeti selef şirkete ait olan malzemeler ile birlikte, selef şirketin amblem, marka ve logosunu taşıyan diğer malzemelerin de, taraflar arasında imzalanan ariyet sözleşmesi ile işletici bayiye teslim edildiğini, kurul kararı ile rekabet etmeme yasağının ve sözleşmeyi ifa zorunluluğunun ortadan kalktığını, tüm sözleşmelerin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, söz konusu istasyonun başka bir dağıtıcı şirket markası altında çalıştırılmaya devam ettiğini, ancak ariyeten verilen dava konusu malzemelerin müvekkili şirkete iade edilmediğini, sözleşmelerin süresinden önce sona erdirildiğini, müvekkilinin karşı yandan alacaklarının bulunduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada liste halinde belirtilmiş söz konusu malzemelerin aynen teslimine, aynen teslimin mümkün olmaması halinde malzemelerin güncel piyasa değerleri üzerinden bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; asıl davanın kısmen kabulüne, eminat mektubunun asıl davada davalı tarafından asıl davada davacıya iadesine, tazminat ve komisyon alacağına yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kabulüne, listede ve bilirkişi raporunda belirtilen ariyetlerin aynen birleşen dosyada davalı tarafından birleşen davada davacıya teslimine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Asıl dava, akaryakıt istasyonu işletme, ariyet ve bayilik sözleşmesine dayalı teminat mektubunun iadesi ve tazminat istemlerine, birleşen dava ise ilgi sözleşme uyarınca verilen malzemelerin teslimi istemine ilişkindir. 29/11/2004 tarihli protokol ile Shell tarafından ariyeten verilecek malzemeler ve üstlenilecek işler belirlenmiş, yapılan “ariyet mukavelesi”yle malzeme ve teçhizat asıl davada davacıya teslim edilmiş, adı geçen sözleşmenin 1. maddesinin f bendinde her zaman, ariyet alana yazılı ihbarda bulunarak mukaveleyi feshedebileceği, fesih için bir sebep göstermek mecburiyeti olmadığı ve ariyet alanın da işbu feshin haksız olduğunu iddia ederek malzeme ve teçhizatı iadeden imtina edemeyeceği veya fesih sebebiyle her hangi bir zarar ve ziyan talep edemeyeceği, fesih ihbarının vusulünden itibaren 3 gün zarfında ariyet alanın malzeme ve teçhizatı iyi halde ade mecburiyetinde olduğu, nakliyat masraflarının ait olduğu, yazılı ihbarın vusulünden itibaren 3 (üç) gün içinde bu malzeme ve teçhizat ariyet alan tarafından iade edilmezse, ariyet alanın sahasına girerek malzeme ve teçhizatı kaldırmaya hakkı bulunduğu,” bildirilmiş, g bendi ile “verilen malzeme ve teçhizat akaryakıt depolanması ve satılması için kullanılacağından, ariyet alanın malzeme ve teçhizatın tesisinden, kullanılmasından ve sökülmesinden mesul olduğu, malzeme ve teçhizatın iadesine kadar bunlarla ilgili olarak lüzumlu tedbirleri almakla mükellef olduğu gibi malzeme ve teçhizatla ilgili olarak doğacak her türlü mes"uliyetin kendisine ait olacağını da kabul ettiği” ifade edilmiştir. Sözleşmede yazılı fesih ihbarından itibaren 3 gün içinde ariyet alanın malzeme ve teçhizatı iade edeceği düzenlenmişse de temerrüde düşürülmesi gerekmekte olup, asıl davada davacı- birleşen davada davalıya malzeme ve teçhizatın iadesi için bir ihtarın yapılmadığı, temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı- birleşen davada davalı 08/06/2010 tarihli ihtarnamesiyle sona eren bayilik ilişkisi nedeni ile benzin istasyonundaki asıl davada davalı-birleşen davada davacıya ait olan alet, edavat ve reklam ../...

    panolarının 7 gün içerisinde almasını ve kaldırılmasını, aksi takdirde bu işlemin tarafından yapılacağını, bu işlemler için yapacağı masrafların asıl davada davalı-birleşen davada davacıya ait olacağını bildirmiş; 28/12/2010 tarihli fatura iadesine ilişkin ihtarname içeriğinde istasyonda Shell’e ait tüm tesisat, malzeme ve teçhizatın demontajının yetkilendirdikleri firma aracılığıyla kendileri tarafından yapıldığını, demontajı yapılan malzemelerin teslim etmek üzere güvenli bir bölgede muhafaza altına alındığını ifade etmiştir. Dolayısıyla, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilince asıl davada davalı- birleşen davada davacıya ait olan malzeme ve teçhizatın 7 gün içinde alınması ihtar edildiğine göre bu ihtarnamenin tebliğ tarihi tespit edilerek ihtarın tebliğinden itibaren 7 gün geçmekle asıl davada davalı- birleşen davada davacının temerrüde düştüğü kabul edilmeli, bu tarihten itibaren dava tarihine kadar geçen süre için teminat mektubunun iade edilmemiş olması sebebiyle asıl davaya yönelik talepler içinde yer alan ödenen komisyon bedellerinden asıl davada davalı- birleşen davada davacının sorumlu tutulması gerekmektedir.
    Ayrıca, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilince asıl davada davalı- birleşen davada davacıya ait olan malzeme ve teçhizatın 7 gün içinde alınması ihtarının tebliğ tarihi belirlenerek, birleşen dava yönünden birleşen davada davacının dava konusu ettiği ariyetlerin teslimini talep etmekte dava şartı olan hukuki yararının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın asıl davada davacı- birleşen davada davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı- birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi