Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4442
Karar No: 2017/3063
Karar Tarihi: 25.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/4442 Esas 2017/3063 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/4442 E.  ,  2017/3063 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/10/2015 tarih ve 2014/209-2015/378 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23/05/2017 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı asil ... ile vekilleri Av. ..., Av. ... ve Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ..."un ortağı bulunduğu ... Ltd. Şti"ndeki hisselerinin satış bedelinin kısmi karşılığı olan (1.267.500) USD" nın, yabancı uyruklu alıcılarca 03.07.2002 tarihinde davalının bildirdiği yurtdışındaki banka hesabına havale edilmesi, davalının da bu meblağı müvekkilinin borçlu bulunduğu ... "a ... dışında ödemesi, masraflar için de davalıya (14.000) USD verilmesi konusunda müvekkili ile davalının anlaştıklarını, ... dışı alıcıların borçlarını ödediklerini, ..."nin de parayı aldığını bildirmesi üzerine, müvekkilinin bu işlemlerin gerçekleştiğine güvendiğini, ancak ..."nin müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, davalının da anılan parayı ..."ye verdiğine dair bir belge vermeyi reddettiğini, bu nedenle müvekkilinin aynı parayı iki kez ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, asıl davada davalının anılan parayı ..."ye ödediğine dair belgenin davalıdan alınarak müvekkiline teslimini, bunun mümkün olmaması halinde paranın davalıda kaldığı sabit olacağından şimdilik (250.000) USD"nın ve (1.000) TL maddi ve (1.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen davada ise bakiye 1.017.500 USD"lik alacağın tahsiline, anapara alacağı olan 1.267.500 USD"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinin tahsiline, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin ... Ltd Şti"nin ortağı ..."ye yabancı uyruklu alıcılar tarafından hisse bedeli olan (1.267.500) USD"nın ödenmesi işlemine aracılık ettiğini, 03.07.2002 tarihinde satışı yapılan hisse bedelinin müvekkilince ..."ye aktarıldığını, talebin haksız olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; davacı ve ..."un ... "a borçlu oldukları, dava dışı şirketin ... dışındaki alıcılara satılan hisse bedellerinden 1.267.500 USD"nin ... "a ödenmesi hususunda mensubu oldukları cemaat içinde herkesçe saygınlığı kabul edilen güvenilir bir kişi olması nedeniyle davalının aracı kılındığı, satılan dava dışı şirket hisse bedelinin bir kısmı olan 1.267.500 USD"in davalı tarafından davacı adına değil şirket ortağı olan ..."un ... "a olan şahsi borçlarına mahsup edilmek üzere ... "a ödendiği, davalıya verilen talimatında bu doğrultuda olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı vekili, gizli ortaklıktan söz ederek, davalının banka hesabına hisse satışı nedeniyle gelen paranın davacı ile dava dışı ortağı ...’un borcuna mahsuben ... ’a ödenmesini üstlendiğini, ancak bunu belgelendirmemesi nedeniyle ... tarafından davacı aleyhine icra takibi yapıldığını, menfi tespit davasının da reddedildiğini, bu nedenle davacının zarara uğradığını ileri sürerek asıl ve birleşen davayı açmıştır. Mahkemece bozma ilamı sonrasında dava dışı ... Ticaret Limited Şirketinin gerçekte hissedarlarının davacı ..., dava dışı ... ve görünmeyen ortak ... olduğu, şirket hisselerinin emaneten gerçek hissedarlar olan davacı ile dava dışı ortağı ..."un kızları ve damatları adına devredildiği, daha sonra şirket hisselerinin dava dışı ... dışındaki alıcılara satıldığı ve dava dışı şirketin ... dışındaki alıcılara satılan hisse bedellerinden 1.267.500 USD"nin ... "a davalı aracı kılınarak ödendiği kabul edilmiş, bu husus davalı tarafça temyiz edilmemiş olduğundan kesinleşmiştir. Uyuşmazlık, davalı tarafından ... ’a yapılan ödemenin kimin borcu için yapıldığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/2 esas sayılı dosyasının davacısı ... vekili tarafından verilen dilekçelerdeki açıklamalar, ... 5. Noterliğinin 10/04/2015 tarih ve 10887 yevmiye nolu ..."ın beyanı, 01/07/2002 tarihli ... tarafından davalıya hitaben yazılmış yazı ile dosyadaki belgelere istinaden satılan dava dışı şirket hisse bedelinin bir kısmı olan 1.267.500 USD nin davalı tarafından davacı adına değil şirket ortağı olan ...’un ... ’a olan şahsi borçlarına mahsup edilmek üzere ... ’a ödendiği kabul edilmiştir. Ancak bu kabule dayanak olarak gösterilen belge ve dilekçeler ile bağlantı kurularak gerekçede açıklama yapılmamıştır. ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/2 esas sayılı dosyasının davacısı ... vekili tarafından verilen dilekçelerdeki hangi beyanların hangi delillerle karşılaştırıldığı ve hangi çıkarıma varıldığı kararda açık olmadığı gibi ilgili dosyadaki ... vekilinin dava dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi ile 24/10/205 havale tarihli dilekçe örneklerinden ... ’a yapılan ödemeler açıklanırken “... ve ...’un sahip oldukları bir fabrikanın satışından elde ettikleri paranın 1.375.000 USD lik kısmının da ...’u ... ’a olan borcundan kurtarmak ve ...’un sadece ...’e borçlu hale getirmek için ... ’a ödenmiş olduğunun” bildirildiği, ancak aynı dava dilekçesinin devamında ... ’a ..., Hayim, İsak tarafından imzalı protokole istinaden yapılan ödemeler gösterilirken bu ödemenin davacı ... borcundan da düşüldüğü, dilekçelerin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. 10/04/2015 tarihli şirket hisselerinin bir kısmını devralan ...’in beyanının yer aldığı ... 5. Noterliğinn 10887 yevmiye numaralı belgenin ise adı geçenin ... ve ... ile arasındaki ilişkilerdeki yakınmalarını içerdiği, ... ’a ödenecek paranın ...’un ... ’a olan şahsi borçlarına mahsup edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı bildirilmişse de müzakere ve konuşmaların ... vasıtasıyla takip edildiği ifade edildiğinden beyan sahibinin yapılan müzakerede bizzat bulunmadığı, ayrıca ilgili kişinin beyanına tanık olarak dayanılmamış olduğu tespit edilmiştir. Kararda yer verilen 01/07/2002 tarihli ... tarafından davalıya verilen talimatta ise şirket hisselerinin tamamının ... ve ...’e devredildiğine dair noter satış belgesinin kopyalarının ibraz edilmesi durumunda paranın tamamının ... ’a ödemesinin talep edildiği, dolayısıyla talimat içeriğinde ödemenin ...’un borcu için yapıldığı yönünde bir beyanın bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca, mahkeme kararında tanık beyanlarına yer verilmişse de bu beyanların değerlendirmesi yapılmamış, ödemeye ilişkin varılan sonuç yönünden hangi beyanlara itibar edilip edilmediği gerekçede tartışılmamıştır. Bu suretle mahkemece, dosyada yer alan tanık beyanları, protokol, ... Factoring antetli kağıtta davalıya ait olduğu bildirilen yazılar, davacı tarafından ... aleyhine açılan menfi tespit dosyası, icra dosyası ve tüm deliller değerlendirilerek, hangi delillerle hangi sonuca varıldığı açıklanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın asıl ve birleşen davada davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi