3. Hukuk Dairesi 2018/258 E. , 2018/13398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 27.12.2011 tarihinde açtığı işbu davada; Maliki olduğu dava konusu 21 odalı 48 yatak kapasiteli ...’ı davalı şirkete 24.04.2006 tarihinden itibaren her yıl yenilenen kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, otelin, davalı tarafından terk edilene kadar kullanıldığını,davalının ... 3. Noterliği"nin 26.02.2010 tarih 1770 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kiralananı 24.04.2010 tarihinde tahliye edeceğini bildirdiğini ancak kira sözleşmesine uygun ve süresinde olmadığından sözleşmenin fesih ihtarını kabul etmediğini, buna rağmen davalının kiralananda bulunan bir kısım eşyayı da alarak kiralananı terk ettiğini, bunun üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/58 D.İş dosyası ile tespit yaptırdığını, düzenlenen tespit raporunda 69.780 TL maddi zararın bulunduğunun ve tamir için geçen sürede tamiratın yapılarak turistik otel olarak kiraya verilmesi halinde 15.000.TL kira kaybının olacağının, turistik otel olarak kiraya verilmemesi halinde ise 20.000. TL kira kaybının olacağının tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle davalının neden olduğu 84.780 TL zararın davalı tarafından 02.03.2010 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, taşınmaza zarar vermelerinin söz konusu olmadığını, binanın tamiratı için geçecek süreden sorumlu tutulmalarının düşünülemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 22.670 TL hasar bedelinin 02.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , davacının kira kaybı talebinin reddine karar verildiği, önceki hükmün her iki taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi"nin 15.06.2016 tarih, 2016/3302 Esas, 2016/4665 Karar sayılı ilamı ile; Davalının tüm, davacının tamir süresi kira bedeline yönelik itirazları dışında sair temyiz itirazlarının reddine ; Davacının tamir süresi kira bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince ise ,Mahkemece hor kullanma bedeline ilişkin talebin kabulüne karar verildiği halde tamir süresine ilişkin talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu , bilirkişiler tarafından 1,5 aylık sürede tamir edileceği belirlendiğine göre bu süre ile bağlı kalınarak sözleşmede kararlaştırılan kira bedeli üzerinden talebin kabulü ile kira kaybına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 22.670 TL hasar bedeli ve 3.000 TL kira kaybı bedelinin 02.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, temyiz eden davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava değerinin 84.780 TL olduğu, mahkemece, hüküm kısmında davanın kabulüne yazılmış ise de esasen davanın kısmen kabulü ile 22.670 TL hasar bedeli ve 3.000 TL kira kaybı bedelinin davalıdan tahsiline karar verildiği, davacı tarafından yapılan toplam 3.911,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul edildiği dikkate alınarak yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre taraflara yükletilmesi gerekirken davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tümünün davalı üzerinde bırakılması ve benzer şekilde kısmen kabule karar verildiği göz önüne alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yalnızca davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. maddesinde yer alan “ Davacı tarafından sarf edilen 1.270,05 TL Başvuru masrafı, 73,00 TL Davetiye gideri, 40,00 TL Tanık ücreti , 1.730,00 TL Keşif gideri, ile mahkememizin 2010/58 D.İş sayılı dosyasında sarf edilen 798,80 TL tespit gideri ile temyiz aşamasında sarf edilen giderinden oluşan toplam 3.911,85 TL Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin çıkarılarak yerine “Davacı tarafından sarf edilen 1.270,05 TL başvuru masrafı, 73,00 TL davetiye gideri, 40,00 TL tanık ücreti,
1.730,00 TL keşif gideri, ile mahkememizin 2010/58 D.İş sayılı dosyasında sarf edilen 798,80 TL tespit giderinden oluşan toplam 3.911,85 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 1.184,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,sair giderlerin taraflar üzerinde bırakılmasına,” cümlesinin eklenmesi, hükmün 4.maddesinde yer alan “AAÜT uyarınca; davacı yararına taktir edilen 3.080,40 TL Nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine “Davacı yapılan yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 3.080,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı yapılan yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre belirlenen 6.852,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesi ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.