17. Ceza Dairesi 2018/1601 E. , 2018/10109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesi uyarınca çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmiş ise de; karara karşı mahallinde kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği mümkün görülmekle yapılan incelemede;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.320,00 TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarları itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiileri ve suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,
2)Suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-UYAP sorgulamasında suç tarihinde güneşin yaz saati uygulaması da dikkate alındığında 05.06’da doğduğu, TCK"nın 6/1-e maddesine göre saat 04.06’ya kadar olan zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, katılan ... ve tanık ... soruşturma aşamasındaki beyanlarında olayın saat: 05.00 sularında gerçekleştiğini, suça sürüklenen çocuğun birisini yakaladıklarını ve hemen polisi aradıklarını belirtikleri, polis tutanaklarında olayın saat: 05.30 sularında olduğuna ilişkin kayıtların yazılı olduğu, buna karşın tanık ..."in kovuşturma aşamasında olayın saat: 04.00 sularında gerçekleştiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; suçların gece vakti işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilip tartışılmadan, suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan cezaların 5237 sayılı TCK"nın 143/1. ve 116/4. maddeleri uyarınca arttırılması,
2-Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuklar hakkında aynı Yasa"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
3-Suça sürüklenen çocukların, suç tarihinden öncesine ait adli sicil kaydının bulunmadığının anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/6-c maddesine belirtilen "zarar" kavramı maddi (somut) zararı ilişkin olup, manevi nitelikte zararı kapsamaması karşısında; hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kalması ve konut dokunulmazlığını ihlal suçunun mağdurunun da bu eylem nedeniyle maddi nitelikte bir zararının söz konusu olmamasına göre, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği” hususu irdelenip CMK.nın 231/5. maddesinin uygulanıp uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, zararın karşılanmaması gerekçe gösterilerek yetersiz gerekçe ile CMK"nın 231/5 maddesinin uygulanmaması,
4-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde hesap hatası sonucu hapis cezasının 3 ay 26 gün yerine 3 ay 10 gün olarak tayin edilmiş olması ve yine konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde hesap hatası sonucu hapis cezasının 6 ay 20 gün yerine 6 ay olarak tayin edilmiş olması,
5-5237 sayılı TCK"nın 50/1-d maddesinde yer alan “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbiri, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği"nin 38/son maddesinde “Sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinlikler” olarak tanımlanmış olup, belirli yere gitme yasağının, failin suç işlemesi veya zararlı alışkanlıklar edinmesinde olumsuz etkileri bulunan konulara ilişkin olması ve her durumda çevrilen yaptırımın işlenen suçla mantıki bağlantısının bulunması gerekliliğine karşın; suça sürüklenen çocukların, yerleşim yerindeki kahvehanelere gitmekten yasaklanmasına şeklinde, içeriği Yönetmelik kapsamına aykırı ve infaz kabiliyeti olmayan seçenek tedbire hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
6-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-d maddesinde yer alan “Yerleşim yerindeki kahvehanelere gitmekten yasaklanması seçenek yaptırımına” çevrildiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106. maddesi 4. fıkrasında yer alan "çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde 11. fıkra hükmü uygulanır" şeklindeki düzenleme karşısında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde de yazılı şekilde hapse çevrilmeyeceğinin gözetilmemesi,
7-TCK"nın 50/1-d maddesi uygulamasında, 2 ay olan yaptırım süresine ilişkin "en az" iki ay denilmek suretiyle, hükmün kesin süre ile kurulmaması ve ayrıca konut dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle sonuç olarak verilen 6 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-d maddesi gereğince tedbire çevrilmesi sırasında, verilen cezanın yarısından bir katına kadar süre ile tedbire çevrilebileceği gözetilmeden suça sürüklenen çocuklar hakkında en az 2 ay süreyle yerleşim yerindeki kahvehanelere gitmekten yasaklanmasına karar verilmesi,
8-5271 sayılı CMK"nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklara savunmalarını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklardan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafiileri ve suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, suça sürüklenen çocuklar hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 09/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.