3. Hukuk Dairesi 2020/9802 E. , 2021/665 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki tapu iptali tescil-alacak davasına dair Gemlik 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/01/2016 tarihli ve 2014/101 E. - 2016/42 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 23/01/2020 tarihli ve 2019/5967 E. - 2020/582 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... ili ... mahallesi ... mevkii 847 parselde kayıtlı taşınmazın tamamının adına kayıtlı olması gerekirken sadece 1/2’sinin kaydolmasının gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini, 01/08/1973 tarihinde henüz kadastro çalışmaları yapılmamış iken ... ve ... isimli şahıslardan taşınmazın tamamını 300.000 TL karşılığında satın aldığını, taşınmazı satış tarihinden bu yana fiilen kullanmakta olup tam hisse olarak emlak vergisini ödediğini, davalı ...’nin taşınmazı sattıktan sonra bu yer ile ilgili hiçbir hukuki işlem yapmadığı gibi mirasçılarının da bu taşınmazın kendisine ait olduğunu bildiğini beyan ederek taşınmaz üzerinde davalının 1/2 kaydının iptal edilerek taşınmazın tamamının adına tesciline karar verilmesini, aksi halde 1973 tarihindeki satış bedeli de içinde olmak üzere bugüne dek ödenen tüm vergi ve harçların ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının 1977 yılında ölmüş olduğunun tespit edilmesi üzerine mirasçılarına tebligat çıkartılmış, dahili davalılar; tapulamadan önceki sebeplere istinaden tapulu taşınmazın tapusunun iptalinin 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde istenebileceğini, bedele ilişkin taleplerin ise 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, ayrıca davacı tarafın taşınmazın tamamını satın aldığı yönündeki iddiasını kabul etmediklerini belirterek davanın esasına girilmeksizin zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddine karar verilmesini dilemişlerdir.
Mahkemece; davacının kadastro tespitinden önce yapılmış olan satım sözleşmesine dayanarak, tespitin kesinleşmesine müteakip 10 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra anılan davayı açtığı gerekçesiyle tapu iptali tescil talebinin; davacının komisyona yaptığı itirazın reddedilerek dava konusu taşınmazın davalıların murisi adına kaydedilmesi üzerine, davacı yanın malvarlığında azalma, davalı yanın malvarlığında artış ve zenginleşen kimseler de belirli olup zaman aşımı süresinin bu tarih itibariyle başladığının kabulünde zorunluluk bulunması karşısında bedelin iadesine yönelik talebin de zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz 23/01/2020 günlü ve 2019/5967 E.-2020/582 K. sayılı ilamı ile onanmış, kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir.
Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. (HMK m.114/1-d, m.50 ve TMK m.28)
Davalı ...’nin dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre dava açılmadan önce 08.02.1977 tarihinde ölmüş olduğu, davacının dava dilekçesinde davalının mirasçılarının da dava konusu taşınmasın kendisine ait olduğunu açıkça bildiklerini belirttiği, ayrıca dava konusu taşınmazın tescili talep edilen hissesinin davalı adına tespit edilmesi üzerine, davacı tarafından yapılan itirazın, tapulama komisyonu tarafından red gerekçesinde davalının ölü olduğunun ve mirasçılarının da kimler olduğunun bilinemediğinin belirtildiği; dolayısıyla davacının davalının davadan önce ölü olduğunu bildiği anlaşıldığına göre ölü kişiye karşı dava açılmasının yasal olarak mümkün olmadığı gözetilerek davanın bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile red kararı verilmiş ise de, sonuç itibariyle doğru olan hükmün gerekçe değiştirilerek onanması gerekirken zuhulen onandığı bu defa yapılan inceleme ile belirlendiğinden, davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"un 440. maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23/01/2020 günlü ve 2019/5967 E.-2020/582 K. sayılı onama ilamı kaldırılarak; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, 54,00 TL fazla alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 01/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.