3. Hukuk Dairesi 2017/693 E. , 2017/11 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Davacı, elektrik aboneliğini kapattırmayı unuttuğunu, dairenin kiraya verildiğini,borcun ödenmediğini, elektriğin kesilmesi gerektiğini belirterek tahakkuk bedeli olan ....009.87.- TL için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının ....914.48.- TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04/06/2014 tarihli ve 2014/1399 Esas, 2014/8920 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Direnme kararı süresi içinde davalı tarafından temyiz edildiğinden, 02.....2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı ... Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinin ....fıkrasında yeralan “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı ... ... Genel Kuruluna gönderir” düzenlemesi gereği Dairemizin öncelikle inceleme yetkisi olduğundan ,dosya incelendi, gereği konuşulup görüşüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin ".... Somut olayda; davacı ile davalı ... arasında yapılan abonelik sözleşmesinin davalıya ait meskenin elektrik ihtiyacının karşılanması amacıyla yapıldığı ve davacının 4077 sayılı Yasa kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir " gerekçesi ile verdiği bozma kararına mahkemece "Eğer davalı şirket tarafından elektrik borç nedeniyle kesilmiş ve sonraki kiracılar tarafından elektrik herhangi bir şekilde tüketilmeye devam edilmiş ise; ilgili kiracılar hakkında herhangi bir işlem de yapılmaması ve hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak başkasından hak temin edemeyecek olması nedeniyle davacının sadece .../05/2013 tarihinde
tahakkuk ettirilen .../.../2010 son ödeme tarihli 65,40 TL.lik borcun faizi ile beraber ulaştığı 95,39 TL.lik miktarından sorumlu olduğu, davalı şirketin 05/03/2013 tarihli yazıyla talep ettiği ....009,87 TL.lik alacağın kalan ....914,48 TL.lik kısmından sorumlu olmadığı sonucuna varılmış ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve önceki kararımızda direnilmesine karar verilmiştir" gerekçesi ile direnilmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda ve direnilen kararda yargılamanın zaten "Tüketici Mahkemesi sıfatı ile" yapıldığı, bu nedenle direnme kararının doğru olduğu anlaşıldığından ;
...--Dairemizin 04/06/2014 tarihli ve 2014/1399 Esas, 2014/8920 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,
...- Somut olayda davacı tahakkuk döneminde davalının elektrik abonesidir. Kural olarak kullanılan elektrik tüketimi bedelinden, hem abonelik sözleşmesi akdetmiş olan abonenin hem de abone olmaksızın elektriği fiilen kullanan kişinin sorumluluğu bulunmaktadır. Elektriği fiilen kullanan kişinin sorumluluğu haksız fiilden, abonenin sorumluluğu ise sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Diğer bir anlatım ile davacı aboneliğini sonlandırmadığından tahakkuk dönemi itibari ile borçtan sorumludur.
Mahkemece, davacının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her şekilde sorumlu olduğu, yönetmelik gereğince davalı tarafından elektriğin kesilmesi gerektiği tarihin belirlenerek, bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin de en fazla yasal faize kadar olacağı nazara alınıp, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve ... denetimine uygun bir bilirkişi raporu hazırlatılarak, davalı kurumun tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarı belirlenmesi ve sonucu göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenler ile anılan bozma kararımızın kaldırılmasına, .... bentte açıklanan nedenler ile hükmün davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/III-... maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.