Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlanıldığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçluların yasal sürede icra mahkemesine başvurduğu ve senetteki imzaların kendilerine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği görülmüştür. Davalı yargılama aşamasında senet üzerindeki imzanın borçluIara ait olmadığını kabul etmesi üzerine mahkemece davalının bu beyanı nazara alınarak talebi kabul ettiği ve davalı alacaklıyı takip dayanağı bonoda lehdar olması sebebiyle takibinde haksız bularak davacıya % 40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verdiği anlaşılmıştır.
İİK."nun 169/a-6. maddesi hükmüne göre; "borçlunun İtirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı, takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunacağı öngörüldüğünden %20"yi aşan kısmın gerekçesi karar yerinde tartışılmaksızın alacaklı aleyhine %40 icra inkar tazminatı hükmedilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.