3. Hukuk Dairesi 2017/251 E. , 2017/108 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş olup, hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17/01/2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili geldi. Karşı taraf davalı .... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava kiralanana yapılan zorunlu ve faydalı masraf bedellerinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafından davalı ... ’ne kiralanan davaya konu tesisin 19.01.1998 tarihinde akdedilen alt kira sözleşmesi ile müvekkiline kiraya verildiğini, kira sözleşmesinin ardından tesise büyük çaplı yatırımlar yaptıklarını, sonraki süreçte malik ile kiraya veren nin birleşerek ... adını aldığını, taşınmazın 03.11.2006 tarihinde davalı ... AŞ’ne satıldığını, yeni malik ile yapılan görüşmelerde, tesise yapılan ilave yatırımların bedelinin ödeneceğinin kabul edilerek bu kapsamda 28.12.2006 tarihli protokolün imzalandığını, protokol çerçevesinde tesisin, ilave yatırımlar ile birlikte yeni malik teslim edildiğini ancak protokol kapsamında ödenmesi gereken teçhizat ve ekipman bedellerinin ödenmediğini belirterek 924.294,50 Usd nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... cevabında; taşınmazın mülkiyetinin kendilerinde olmadığını, taşınmazı 31.12.1999 tarihinde sattıklarını,
./..
-2-
satış tarihinden taşınmazın diğer davalı ... AŞ’ne satışına kadar geçen süreçte kira bedellerinin davacı taafından ’ne ödendiğini bu sebeple husumetin kendilerine değil tevcih edilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin sözleşmenin ekindeki yatırımlar listesine uygun olmadığını, sözleşmenin 15/c maddesi uyarınca yatırım bedellerinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ... AŞ cevabında ise; kiralananı üzerindeki menkul gayrimenkul bütün ekleriyle birlikte dava dışı AŞ’den 03.11.2006 tarihinde satın aldığını, taşınmazın iyi niyetli maliki olduklarını, eski malik tarafından kiracıya ait olduğu bildirilen iki adet katık tankı ve iki adet katık pompası dışında kendilerine her hangi bir bilgi verilmediğini, davacının 28.12.2006 tarihli protokole ilişkin iddialarının doğru olmadığını, tesisteki demirbaşların bedelinin davacıya ödeneceğine ilişkin taahhütte bulunmadıklarını, keza kira sözleşmesinin hiçbir yerinde davacının tesisi tahliye ederken yaptığı ilaveleri söküp götürebileceği veya bedelini isteyebileceğine ilişkin hüküm bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne 113.650,50 TL nin tahsiline, davalı ... hakkındaki davanın ise pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı ve davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 28.05.2013 tarihli Bozma ilamı ile özetle "...Sözleşmenin 8. maddesinin birinci fıkrası, kiracının “yatırım planı” kapsamında gerçekleştireceği imalatlar hakkında olup bu fıkra hükmü uyarınca gerçekleştirilen yatırım bedellerinden kiraya veren olarak davalının sorumluluğu sözleşmede %50 olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda gerçekleştirilen yatırımların yarısının davalıdan istenebileceğinde tereddüt yoktur. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “yatırım planı” dışında kalan diğer bir çok zorunlu ve faydalı masraflara da yer verilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında gerçekleştirilen bu yatırımlar 1. fıkra hükmünden ayrık olarak genel hükümler dairesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı kiralayandan istenilmesi gerekir. Söz konusu yatırımların kira süresi sonunda davalı kiralayana bedelsiz terkine dair sözleşmede açık bir hüküm bulunmamaktadır. O halde mahkemece sözleşmenin 8/2.maddesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımların aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yatırımlardan ayrık düşünülerek, satış tarihi de nazara alınmak suretiyle genel hükümler dairesinde davalıdan tahsiline karar verilmesi zorunlu iken bilirkişi raporundaki gibi yarı bedeline hükmedilmesi doğru değildir. ..." gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 16.02.2016 tarihli son kararda davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin 8/1 maddesi gereğince 113.650,50 TL ve sözleşmenin 8/2 maddesi gereğince 191.010 USD" nin davalı "den 55.000 USD"nin davalı ... ."den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm davalı ...Ş. vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2-Davalı ...Ş."nin bu bent kapsamında kalan temyiz itirazlarına gelince;
./..
-3-
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 19.02.1998 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık yoktur. Sözleşmeye konu tesis, kiracı AŞ tarafından davacıya alt kiraya verilmiştir. Sonraki süreçte taşınmaz maliki ile alt kiraya veren birleşerek ... adını almış, kiralanan 31.12.1999 tarihinde dava dışı ve 03.11.2006 tarihinde de davalı ... AŞ’ne satılmıştır. nin satım tarihinden önce kiracı ile düzenlediği 16.06.2006 tarihli fesih protokolünde; kiralananın en geç 31.12.2006 tarihinde tahliye ve teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Kararlaştırma doğrultusunda tesis kiracı tarafından yeni malikie teslim edilmiştir. Davacı kiracı; kira ilişkisinin devamı süresince tesise büyük çaplı zorunlu ve faydalı yatırımlar yaptıklarını belirterek yatırım bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemektedir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen Dairemizin 28.05.2013 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamının iki nolu bendinde "...Sözleşmenin “ilave yatırımlar” başlıklı 8. maddesinde; tesise yönelik bir takım yatırımlar yapılması konusunda tarafların mutabık oldukları, sözleşme ekindeki listede belirtilen bu yatırımların bedelinin taraflarca yarı yarıya karşılanacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında iyileştirme ve kapasite artırımına ilişkin kiracının yapacağı ilave yatırımların 100.000 USD’ı aşması durumunda önceden kiralayanın yazılı onayının alınması gerektiği kararlaştırılmıştır. “kiranın sona ermesi” başlıklı 15/C maddesinde ise kira akdinin fesih veya her hangi bir nedenle sona ermesi halinde mecuru olağan aşınma ve yıpranma hariç sözleşmeye uygun olarak yapılan tadilat ve tevsilere tabi olarak sözleşme başlangıcında olduğu gibi aynı durumda iade edeceği, normal kullanım dışındaki hasar ve zararların tarafından giderileceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 8. maddesinin birinci fıkrası, kiracının “yatırım planı” kapsamında gerçekleştireceği imalatlar hakkında olup bu fıkra hükmü uyarınca gerçekleştirilen yatırım bedellerinden kiraya veren olarak davalının sorumluluğu sözleşmede %50 olarak tespit edilmiştir. Bu kapsamda gerçekleştirilen yatırımların yarısının davalıdan istenebileceğinde tereddüt yoktur. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “yatırım planı” dışında kalan diğer bir çok zorunlu ve faydalı masraflara da yer verilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinin 2.fıkrası kapsamında gerçekleştirilen bu yatırımlar 1.fıkra hükmünden ayrık olarak genel hükümler dairesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı kiralayandan istenilmesi gerekir. Söz konusu yatırımların kira süresi sonunda davalı kiralayana bedelsiz terkine dair sözleşmede açık bir hüküm bulunmamaktadır. O halde mahkemece sözleşmenin 8/2. maddesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımların aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yatırımlardan ayrık düşünülerek, satış tarihi de nazara alınmak suretiyle genel hükümler dairesinde davalıdan tahsiline karar verilmesi zorunlu iken bilirkişi raporundaki gibi yarı bedeline hükmedilmesi doğru değildir..." gerekçesi ile sözleşmenin 8/1 ve 8/2 maddesine göre ayrı ayrı faydalı masrafların hesaplanması gerektiği belirtilmesine rağmen bu hususta ek rapor alınmadan karar verilmiştir.
./...
-4-
Sözleşmenin 8/1. maddesinde "...bu sözleşmenin eki sayılacak listede belirtilen..." denilerek sözleşmenin eki sayılan bir yatırım planı (İnvestment Plan) düzenlenmiş ve plan davacı ve davalı ...Ş. Tarafından imzalanmıştır. Hükme esas alınan 29.03.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda; 100.611 TL lik yatırımın davacı ve davalı tarafından karşılandığı belirtildikten sonra, yatırım planı dikkate alınmadan 1998 ve 1999 yıllarında davacı tarafından yapılan tüm faydalı yatırımlar birlikte hesaplanmıştır. Bozma ilamında belirtildiği üzere sözleşmenin 8/1 maddesi çerçevesinde, yatırım planı kapsamında yapılan ve davalı ... tarafından ödenmeyen faydalı masrafların, yapıldıkları tarih itibariyle ve yıpranma payları düşülmüş, değerinin 1/2"si yatırım planı kapsamı dışında (sözleşmenin 8/2 maddesi kapsamı içinde) kalan faydalı masrafların ise tamamına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde aynı faydalı masrafların (227.301 TLx1,19(dolar kuru)=191.010 USD) hem USD cinsinden değerine hem TL cinsinden 1/2 sinin değerine hükmedilerek eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.480 TL vekalet ücretinin davalı ... den alınıp davacıya, davalı ... ve davalı ...Ş. yararına ayrı ayrı takdir olunan 1.480 TL vekalet ücretinin davacıden alınıp davalılara verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, HUMK"nun 440/I maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.